Sözcü’den Batuhan Serim’in haberine nazaran, televizyon imalcisi Armağan Çağlayan’ın ‘196Sekiz’ isimli YouTube kanalına konuk olan Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, korona virüsü bilgilerine ait çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başer, gerçek olay sayısının Sıhhat Bakanlığı’nın açıkladığından 10 kat fazla olduğunu savundu.
“PCR TESTİNİN TEŞHIS BEDELI DÜŞÜK”
Başer, Çağlayan’ın “Görünen o ki, Sıhhat Bakanlığı’nın resmi sayı açıklamalarıyla alandan gelen açıklamalar birbirinden çok çok farklı. Zira alandaki beşerler diyorlar ki:
‘Yatacak yatak kalmadı’. Fakat biz hâlâ Sıhhat Bakanlığı’nın sayılarıyla bin 600’lerde, bin 700’lerde dolaşıyoruz. Bu şayet saklanıyorsa niçin saklanıyor?” sorusuna şu karşılığı verdi:
* Onu bilemiyorum. Tahminen saklanmak mı sanki yoksa yanlışsız olan şu mu: Bizim başlangıçtan beri aslında bir sorunumuz var.
* Dünya Sıhhat Örgütü aslında bu sorunu yarattı tüm ülkeler için ancak birçok ülke bu yanlıştan geri döndü.
* Şuydu: Birinci başta PCR testi müspet olanlar hadise olarak alındı. Ve PCR testinin aslında teşhis pahasının düşük olduğu görüldü, yüzde 60’tı. Lakin bizde Çapa’da yapılan bir açıklama, daha doğrusu bir çalışmada PCR testlerinin bizdeki teşhis kıymetlerinin daha da düşük olduğu gösterildi.
* Yüzde 30’lardan, yüzde 40’lardan bahsedildi. Münasebetiyle artık siz PCR testini yapıyorsunuz lakin teşhis kıymeti düşük, artı test sayınız düşük.
* Ve siz o PCR testlerini yaptığınızda negatiflik çok yüksek. Halbuki ki siz hasta olarak olumluları alıyorsunuz. Münasebetiyle vereceğiniz datalar de sahiden, olması gerekenin altında oluyor.
* Bu yanlıştan dönen pek çok ülke oldu fakat biz o yanılgıyı hâlâ devam ettirdik. Tahminen bu yanlıştan da döneriz ümidindeyim. Zira sayıları düşük tutmak bize kazandırmaz.
“SALGINDA EN BÜYÜK MUVAFFAKIYET ŞEFFAFLIKTIR”
Salgın sayılarındaki artışın bir başarısızlık olmadığını belirten Başer, şöyle konuştu:
* Bu bir zafiyet de değil. Birçok ülke; Amerika, İngiltere, Fransa, bugün tekrar sayıları patlıyor. İspanya derseniz sayılar müthiş. Rusya keza, yakın vakitte biliyoruz. Yani aslında bu birçok ülkenin sorunu.
* Ve bu gerçekten başa çıkması çok güç bir durum. Dünya Sıhhat Örgütü’nün de lisana getirdiği üzere, ‘biz bu türlü bir şeyle karşılaşmadık’ dediler. Yani münasebetiyle bu bir zafiyet değil. Ve bir salgında aslında en büyük muvaffakiyet şeffaflıktır.
* Onun için umarım bu yanlıştan biz de döneriz, o eksileri artı olarak kabul ederiz ya da bu sayıların içine koyarız.
“BİZİM HÂLÂ BU YANLIŞI YAPMAMIZ HAKIKAT DEĞİL”
Verdiğimiz ilaçlara nazaran, en başta da önerildiği üzere, ilaç sayılarına nazaran, teşhislere nazaran, tedaviye nazaran koyarız umarım sayıları” diyen Başer, açıklamasına şu sözlerle devam etti:* İşte o vakit sayılarımız artacaktır. Gerçek sayılara daha yakın olacaktır.
* Test sayılarını artırdıkça da tabi ki bunun içine artan sayılar girecektir. Ve şu an dendiği üzere biz bu sayıları 10’la çarpalım.
* Fakat bizim hâlâ bu yanlışı yapmamız çok hakikat değil üzere geliyor. Zira beşerler o vakit rehavete kapılıyorlar. Ne kadar gerçekçi olursak o kadar inancı yitirmeyiz insanların gözünde.
“5 YILLIK ORTALAMALARA NAZARAN TOTAL VEFATTA 24 BİN FAZLALIK VAR”
Başer, Çağlayan’ın “Anlattığınızdan şunu anlıyorum. Yalnızca PCR testi olumlu çıkanlar sayıya dahil. Mesela diyelim ki PCR testi negatif çıktı ancak ciğer sinemasıyla Kovid olduğu anlaşıldı, onlar dahil değil listeye. O denli mi hocam?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
* Değil. Üstelik onlar ölüyor, ölenlere de dahil olmuyor. 5 yıllık Türkiye ortalamalarına bakıldığında bu yıl, Mart ayından Eylül’e kadar bakıldığında 5 yıllık ortalamalara nazaran total ölümlerde Türkiye’de 24 bin fazlalık var.
* Ya da İstanbul’dakine bakıyorsunuz; 2015-2019 bilgilerine baktığınızda 6 bine yakın vefat var aslında geçmiş datalara nazaran. Meğer bize bildirilen 3 bine yakın. Yani 2 ile çarpmak gerekiyor.
* Belediyenin kayıtları, Sıhhat Bakanlığı’nın kayıtlarına nazaran de bakıldığında bu manada vefatlar de o yüzden bir uyumsuzluk gösteriyor.* Bizim, alanda olan arkadaşlarımızla temaslarımıza nazaran nitekim bu söylenen sayının çok çok çok üstünde gittiğimiz aşikar.
“SIRF BİR GÜNDE BAKILAN 18 ŞAHISTAN 5’İNİN TESTİ OLUMLU GELDİ”
Başer ayrıyeten sabah saatlerinde Halk TV’de ‘Can Coşkun ile Gündem Özel’ programına da konuk oldu. Başer, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’in dün toplumsal medya hesabından yaptığı, “Pozitiflik oranı yüzde 15’i geçti. Bugünden artık salgının İstanbul için tekrar başladığını söyleyebiliriz” açıklamasını kıymetlendirdi.
Türkiye genelindeki hadise sayılarına ait açıklamada bulunan Başer, şunları söyledi:
* Tabi çok daha yüksek. Ahmet Saltık hoca da bunun bir hesabını yapmış. Yaklaşık 3 milyon enfekte bireyden bahsetmiş.
* Her 29 bireyden biri karşılaştı ya da karşılaşıyor demişti. Aslında tabi sayılar çok daha yüksek duruyor.
* Tabipler Odası’nın her hastanede gözlemcileri var. Hiç kimse kendisini elinde birtakım datalar olmadan ortaya atmayacaktır.
* Ben de küçük bir örnekleme yapmıştım geçtiğimiz haftalarda. Kendi kliniğimizde sadece bir günde bakılan 18 kişinin 5 adedinin olumlu geldiğini, bu da 18’ler civarına denk geliyor.* Aslında emsal sayılar her yerden geliyor. Bunlar birer örneklemedir.
* Çapa’nın örneği aslında çok hoş bir örnek. Türkiye’nin gerçeklerini yansıtan değerli bir örnek diye düşünüyorum ben.
Cumhuriyet
