Biz burada iki örnek vereceğiz.
Birincisi Çubuk Barajı… Cumhuriyetin kuruluş yıllarında başkentte susuzluk ve kuraklık yaşanır. Bunun üzerine Atatürk’ün talimatıyla Çubuk Barajı’nın üretimine başlanır. Gaye hem içme suyu gereksinmesini karşılamak hem de sulanabilen ziraî alanı artırmak. Lider Yavaş’ın verdiği bilgilere nazaran inşaat 6 yıl sürmüş. Hala sağlam durumda olan barajın bent kısmı iki yamaç ortasında kurulan teleferikle dökülmüş. Vanalar, borular ve öteki teçhizat Almanya’daki fabrikalardan pazarlık adabına nazaran alınmış. Yerde, sonradan çıkan kayaç yapı nedeniyle maliyeti öngörülenin üzerine çıkmış ve 4 milyon lirayı bulmuş. Yani neymiş, baraj için ne kadar harcama yapıldığı biliniyor.
Baraj, 25 yıl evvel ekonomik ömrünü tamamlamış. Havuz kısmında alüvyon birikmiş, baraja gelen su, büyüyen Ankara nedeniyle kirlenmiş.
Anıtsal yapı, Cumhuriyetin 97. yıldönümünde tekrar düzenlendi. Bir mühlet sonra barajda su da tutulacak, kayıklar da yüzecek. Barajın tabanında biriken alüvyon parklarda kullanılacak. Barajı gazetecilere gezdiren Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, çalışmanın her etabını izliyor. Baraj, mesire alanı olmasının yanı sıra tarihi tarafıyla müze üzere de düzenleniyor. Atatürk barajın açılışına katılamamış fakat sıkça bölgeyi ziyaret etmiş. Atatürk’ün barajda çekilen fotoğrafları çekildikleri yerde sergilenecek. Tarihsel-endüstriyel anıt yapı, Ankaralıları ağırlamaya hazırlanıyor. Doğal olarak birtakım farklarla… İsteyen piknik yapacak lakin mangal yakamayacak. Zira ağaçlar için risk. Yeme içme yerleri olacak lakin baraj ranta açılmayacak.
Bir de yıkılan var ki…
Çubuk Barajı’nın Cumhuriyetin anıt yapısı olarak gelecek nesillere aktarılması ne kadar sevinç uyandırıyorsa, barajın devamı olan Su Süzgeci’nin yıkıldığını bilmek o kadar hüzün yaratıyor. Çubuk Barajı’ndaki suyu Ankara’ya iletmek için 8 kilometre boru döşenir. Bu borularla gelen su Dışkapı bölgesinde temelini İsmet İnönü’nün attığı Su Süzgeci’ne gelir. Burada arıtma sürecinden sonra içme suyu olarak kullanılır. O tarihî ve endüstriyel canım yapıyı ne yazık ki koruyamadık. AKP’li Belediye Lideri Melih Gökçek periyodunda FETÖ’cü Turgut Özal Üniversitesine verildi ve yıkılması seyredildi. FETÖ’cüler, tarihi binayı ve tarihi su arıtma sistemlerini büyük bir iştahla yıkıp, yok ettiler.
İçme suyu sisteminin; barajdan, su süzgecine kadar korunduğunu ve gelecek nesillere bırakıldığını düşünsenize, ne hoş olurdu…
Lider Mansur Yavaş’ın gösterdiği itinanın, Ankara’da Cumhuriyet ve tarih şuurunu de yükselteceğini düşünüyoruz. Artık, Ankaralıların hafta sonlarında, kentin güneyinde gittikleri Eymir Gölü üzere, kentin kuzeyinde de gidebilecekleri Çubuk Barajı olacak. Tarihi dokusuyla, yürüyüş yollarıyla, piknik alanlarıyla…
Artık Ankara’da kent idaresi anlayışı değişti. Abartmadan, alçakgönüllülükle işine odaklanma, “yıkanla yapan ortasındaki farkı” net formda ortaya koyuyor.
Cumhuriyet
