Göz Hastanesi tabiplerinden Op. Dr. Deniz Marangoz, “Ekran karşısında geçirilen mühlet arttıkça göz kırpma sayısı azalmakta bunu takiben gözyaşı daha kolay buharlaşmaktadır. Bu durumu önlemek emeliyle ekran başında çalışırken molalar vermek ve göz kırpmayı unutmamak gerekir. Tedavi emeliyle yapay göz yaşı damlaları kullanarak göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlamak gerekmektedir. Omega-3 desteği, günlük kâfi su alımı, istikrarlı beslenme, kâfi ve kaliteli uyku, yürüyüş ve idman ile sağlanan bedensel hareketliliğin de olumlu tesiri bulunmaktadır” sözlerini kullandı.
“EN YAKIN VAKİTTE BİR GÖZ MUAYENESİ GEREKLİDİR”
Mevsim geçişlerinde göz alerjilerinde artma görüldüğünü belirten Op. Dr. Deniz Marangoz, “Kızarıklığın yanısıra beğenilen sulanma ve kaşıntı şikayetleri ön plandadır. Beraberinde göz kapaklarında şişme, ciltte kabarıklıklar, burun akıntısı da görülebilir.Şikayetlerin rahatlatılmasına yönelik uygun tedavi planı alerjinin derecesine nazaran belirlenir. Alerjilerin kesin tedavisi alerjiye yol açan sebepten uzak durmaktır. Birden fazla vakit bu mümkün olamadığından, alerjiler ilaç tedavileri ile gerilese de alerjik konjonktivit tekrarlamaktadır. Sars-Cov-2 virüsünün yol açtığı koronavirüs hastalığı üzerinde araştırmalar sürmekle birlikte hastalığın organlardaki tüm tesirleri tam olarak bilinmemektedir. Koronavirüs hastalığında konjonktivit görülmekle birlikte öteki viral konjonktivitlerden ayırıcı özelliği şimdi saptanmamıştır. Bu nedenle koronavirüs ihtimali de göz önünde bulundurularak göz kızarıklığı gelişmesini takiben en yakın vakitte bir göz muayenesi gereklidir” sözlerini kullandı.
“ALTTA YATAN DURUMUN TEDAVİSİ ESASTIR”
Viral ve bakteriyel konjonktivitler saptandığında infeksiyonun yerine ve derecesine nazaran uygun görülen göz damlası yahut merhemleri ile tedavi planı hazırlanması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Deniz Marangoz kelamlarına şöyle devam etti:
“İnfeksiyon varlığında en öncemli bahis bulaşmanın önlenmesidir. Kişinin bir gözünden öbür gözüne bulaşabileceği üzere yakın temasta olduğu arkadaşlar ve aile bireylerine bu infeksiyonlar çarçabuk bulaşmaktadır. Bu nedenle hastalığın tedavi edilmesi kadar, bulaşmaması için de gerekli itina ve uğraş gösterilmelidir. İltihaplı romatizma olarak bilinen hastalık kümesinde üveit ismi verilen ataklar halinde göz kızarıklığı ışık hassasiyeti, ağrı, sulanma şikayetleri oluşabilmektedir. Beraberinde göz tansiyonu, katarakt ve görme kaybı da gelişebilmektedir. Gözün önden geriye olarak tanım edilen bölgelerinin rastgele biri ya da birkaçı etkilenebilir. Ayrıntılı göz muayenesinin yapılmasının akabinde, gerekli görülen yardımcı teşhis testlerinden yararlanılabilir. Gözün dokularının korunması ve görme kaybının önlenmesi için acilen tedavi planı yapılmalıdır. Altta yatan durumun tedavisi temeldir. Bu nedenle bir romatoloji uzmanı ile iş birliği içinde hastanın kıymetlendirilmesi ve tedavisinin yapılması gerekmektedir.”
“GLOKOM SİNSİ SEYREDEN BİR HASTALIKTIR”
Marangoz, “Gözün içerisinde gözü besleyen göz sıvısının devr-i daimi kelam bahsidir. Sıvı bir yandan üretilirken bir yandan da boşaltılmaktadır. Üretim ya da boşaltımda bir sorun olduğunda göz içindeki sıvını basıncında artma olur ki bu durum göz tansiyonu (glokom) olarak isimlendirilir. Sinsi seyreden bir hastalıktır, sıklıkla bir şikayete yol açmaz ve rutin göz muayenelerinde saptanır. Sıvının boşaltıldığı yer olan açıda kapanmanın olduğu glokom tipinde ise ani başlayan göz kızarıklığı, şiddetli göz ve baş ağrısı, ışık hassasiyeti, göz sulanması ve bulantı-kusma görülmektedir. İvedilikle müdahale edilmesi gerekir. Sonuç olarak göz kızarıklığı fark ettiğinizde göz hekiminize muayene olmanızı ve bir şikâyetiniz olmasa bile yılda bir rutin göz muayenenizi aksatmamanızı öneririz” diye konuştu.
Cumhuriyet
