İstanbul Sözleşmesi’nin mimarlarından Prof. Dr. Feride Acar, mukavelenin “aileyi tahrip ettiği” ve “eşcinselliği özendirdiği” tezlerinin asılsız olduğunu belirterek “Türkiye, her gün bayan cinayet haberleriyle uyanırken bu ahde kim, ne için itiraz eder anlamak çok zor” dedi.

Yapılan bir araştırmaya nazaran topluluğun yalnızca yüzde 5’inin İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını istediğini vurgulayan Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu Lideri Canan Güllü, “Bu ülkeyi şeriatçılar, cemaatçiler mi yönetiyor” sorularını yöneltti.

Türk Hukukçu Bayanlar Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada “Sözleşmeye ‘dur’ demek, cinayetlere ‘geç’ demek” denildi. TÜSİAD’dan ise “İstanbul Mukavelesi yaşatır, caymayalım” açıklaması geldi.

PROF. DR. FERİDE ACAR: ‘ÖLÜME UYANMAK’

Akit hakkındaki asılsız tezlerden birisi kontratın aileyi tahrip ettiği tezidir ki kanımca bunu savunanlara hangi tıp aileyi korumak istediklerini sormak lazım.

Sahihi Türkiye üzere her gün kocası, eski kocası, nişanlısı ya da sevgilisi tarafından öldürülen bayanlara ait cinayet haberleri ile uyanan bir toplulukta, vicdan sahibi her ferdin içinde şiddet olmayan aile yapılarını ve eşitlikçi kadın-erkek alakalarını savunması gerekir.

Tam da bunu getiren bir akde kim, ne için itiraz eder anlamak çok güç. Kontrat içinde şiddet olmayan aileler yaratılmasını öngörür.

YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVLETE VERİR

Bu bağlamda akit bayan erkek kime karşı olursa olsun ‘ev içi şiddet’in önlenmesi, mağdurlarının korunması, uygulayanların cezalandırılması ve buna temel olan eşitsizliğin yok edilmesi gerektiğini söylemekte ve bunları sağlama yükümlülüğünü devlete vermektedir.

Şayet içinde devamlı erkeklerin bayanlara şiddet uyguladığı yapıların devam etmesi gerektiğini savunmuyorsak bunun neresi aileye mukabildir?

İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan gruplarca sıklıkla lisana getirilen bir gayrı mevzu ise bu kontratın eşcinselliği özendirdiği savıdır ki bu da büsbütün asılsızdır. Bu mukavele ‘cinsel yönelim’ ve ‘toplumsal cinsiyet kimliği’ bahislerinde memleketler arası yeni bir düzenleme ya da standart getirmemektedir.

İstanbul Sözleşmesi’nin içerdiği tek tabir bu niteliklerinden ötürü kimsenin ayrımcılığa ve şiddete uğramamasıdır.

İMZA KAMPANYASI

İlerici Bayanlar Derneği de, akademisyen, gazeteci, hukukçu, sanatçı, muharririn birinci imzacılar arasında bölge aldığı “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek bayana şiddeti onaylamaktır!” başlıklı bir imza kampanyası başlattı.

TÜRK HUKUKÇU BAYANLAR DERNEĞİ: TASA İLE İZLİYORUZ

Türk Hukukçu Bayanlar Derneği Yöneticisi avukat Süreyya Turan, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nin feshi için başlattığı çalışmayı telaş ile izlediklerini belirtti.

Turan yaptığı yazılı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından yahut durdurulmasından kelam etmek, insan hakları ihlallerinin ivme kazanarak devam etmesine yol açacaktır.

Kontrata ‘dur’ demek, cinayetlere ‘geç’ demektir ” sözlerine nokta verdi.

TÜSİAD: CAYMAYALIM

Türk Sanayicileri ve İş Kişileri Derneği’nden (TÜSİAD), iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme söylemlerine ait toplumsal medya hesabından açıklama yapıldı. Açıklamada, “İstanbul Akdi, Türkiye ve dünya bayanlarına verilmiş bir laf, güçlü bir taahhüttür. Bu laftan caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim. İstanbul Akdi yaşatır” denildi.

CANAN GÜLLÜ: ÇOK ACI VERİCİ

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılıp kaldırılmaması ile ilgili yapılan araştırmada yüzde 5’lik bir kısmın istediğini geri kalan topluluğun yüzde 95’inin istemediğini öğrendik. Artık siz yüzde 5’in istediğini mi yapacaksınız? Haydi kaldırdınız, tecavüze, şiddete göz mü yumacaksınız? Şu an konuştuğumuz her dakika bir bayanın ya da çocuğun hayatına mal oluyor.

Bu yıl 15 Temmuz’da, 4 yıl evvel bir cemaatin bu memlekette yaşadıkları konuşulurken yeniden gayrı bir tarikatın 15 Temmuz günü İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak isteğini konuşuyoruz. Bu çok acı verici bir durum.

Bu, devlet cemaatlerin, tarikatların söylemleriyle mi yönetilecek? Türkiye’de ekonomik bunalım, bayana ve çocuğa istismar ve şiddet varken İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konuşuluyor. Akıllara ziyan bir durum.

Parlamentoda 5’te 3 çoğunluk sağlansa dahi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilemezsiniz. Cumhurbaşkanının kararname çıkarma salahiyeti yok. Ahit iç hukuktan üstün.

Cumhuriyet