İş dünyası, ihracat ve ithalatta yaşanan zorluklara dikkat çekerken çalışanların motivasyonlarının kırıldığını da belirterek uygulamanın kaldırılması gerektiğini lisana getiriyor.
İHRACAT İÇİN AHENK KOŞUL
Avrupa ile uzaklık yakınlığı avantajının zamansal olarak kaybedildiğini söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Uyum Lideri Jak Eskinazi, bu durumun ekstra işgücü ve çalışanların ruh sıhhati kaybına sebep olduğunu söyledi.
“İhracat yapıyorsanız ihracat yaptığınız pazarla uyumlu olmanız gerekiyor” diyen Eskinazi, 2023 ihracat amaçlarına ulaşmak için saat dahil birçok bahiste Avrupa pazarına uyumlu hale gelmemiz gerektiğini söyledi. Eskinazi şöyle konuştu: “Akdeniz ve İspanya üzere ülkeler sabah 10, akşam 7-8 aralığında çalışıyor. Kalıcı saat uygulaması sebebiyle bu pazarda iş yapan arkadaşlarımızın işi Türkiye saati ile akşam 22.00’de bitiyor. Telekomünikasyonun bu kadar geliştiği bir devirde saatimizin bu kadar geri olması kabul edilemez. Ayrıyeten çalışanların ruh sıhhati da etkileniyor. Ömür karanlıkta başlıyor.”
MESAİ SAATİ UZUYOR
İthalat ve ihracatta ortak çalışma müddetlerinin düştüğünü söyleyen İstanbul Tüccarlar Kulübü Lideri İlker Önel ise, “Ortak çalışma süremiz fikir otomatikman ticaretimiz de düşüyor. Ya da gece çalışıyoruz, mesai saatlerimiz uzuyor. Bir de fabrikalarda sabah gün ağarmadan başlıyoruz, akşam gün batınca çıkıyoruz bunun da çalışma motivasyonuna bir tesiri oluyor tabii” dedi.
VAKİT FARKI EZA
430 markayı temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği Lideri Sinan Öncel de bu uygulamanın çalışanlar tarafından şikâyet konusu olduğunu ve psikolojilerini olumsuz etkilediğini söyledi. Avrupa ile iki, İngiltere ile üç saati bulan vakit farkının ticaret hayatında değerli olduğunu söyleyen Öncel, “Bu çok kıymetli bir fark, yani ticaretimizin değerli bir kısmını bu ülkelerle yapıyoruz. Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla hem toplumsal hayatta hem de ticaret hayatında bu uygulama yararlı değil” diye konuştu.
TOPLUMUN RUH SIHHATİNİ BOZMAYA KIYMET Mİ?
Kalıcı yaz saati uygulamasını savunan Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “2016’dan bugüne kadar elde ettiğimiz toplam tasarruf 6.82 milyar kilovatsaat elektrik oldu. Bu tasarrufun mali karşılığı ise, yaklaşık 6 milyar lira oldu’’ dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası İdare Heyeti Üyesi Mehmet Özdağ ise bu sayıların hangi bilimsel çalışmalara dayandığını sordu. Özdağ şöyle konuştu: “Rakamları hakikat kabul etsek bile uygulama birinci başladığında bir yılda yüzde 3.5 tasarruf öngörülüyordu. Bakanın açıkladığı sayılarla yılda 1 milyar 130 milyon kw/s tasarruf görünüyor, doğruysa. Biz 2020’de 305 milyar kw/s ürettik. 250 milyar kw/s de faturaladık. Üretilen elektriğe nazaran bakınca binde 3.7 üzere bir sayı ediyor. Baştaki yüzde 3.5 maksatların çok uzağındalar. Bu tasarrufu da küçümseyemem fakat bir toplumun ruh sıhhatini, motivasyonunu bozduğunuza bedel mi? Yalnızca Yenilenebilir Güç Destekleme Sistemi sebebiyle birkaç üretim firmasına 2018-20 yılları ortasında 110 milyar TL ödenmiş. Yalnızca 2021’in birinci 10 ayında 49 milyar 226 milyon 804 bin TL ödenmiş. Tasarruf için bu üzere alım garantilerinin gözden geçirilmesi gerek.”
Cumhuriyet
