Personel, hükümetin kıdem tazminatını fona dönüştürme teşebbüsü önünde bugün yurt umumunda fiillere başlıyor. Türk-İş ve DİSK, 81 vilayette açıklama yapacak. Fabrikalarda etkinlikler gerçekleştirilecek. Türk-İş, 1.5 milyon el ilanı dağıtacak.
CHP milletvekiliyken verdiği önerge ile “kıdemin patronun sorumluluğunda olduğunun” yasaya eklenmesini sağlayan Dr. Engin Ünsal, “Kıdem sorumluluğu gayrı bir kuruma ya da fona devredilemez” dedi. Türk-İş Yöneticiler Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda hareketlerin birinci adımı olarak bugün 81 bölgede Türkİş yer ve vilayet temsilcileri ile büro yöneticileri ve başkanları, işyeri temsilcileri ve çalışanların iştirakiyle basın içtimaları düzenlenecek.
Açıklamalar Türk-İş temsilciliklerinde, saat 11.00’de yapılacak. Türk-İş, temsilciliklerine gönderdiği metinde açıklamalara geniş iştirak olmasını istedi. Türk-İş’in kararı doğrultusunda ayrıyeten sendika binalarına, otomobillere, işyerlerine, konutlara “kıdem tazminatına dokunulamayacağına” yönelik posterler asılacak.
Türk-İş, 81 vilayette 1.5 milyona yakın el ilanı da dağıtarak, yapılmak istenilen değişikliği herkese anlatacak.
DİSK de Yöneticiler Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda bugün tüm işyerlerinde aksiyona çıkacaklarını bildirdi. Bu kapsamda DİSK Yöneticiler Kurulu’nun kıdem tazminatına ait açıkladığı sonuç bildirgesi bugün 81 bölgede ve DİSK’in örgütlü olduğu işyerlerinde emekçilerin de iştiraki ile okunacak. DİSK başkanları, yer ve işyeri temsilcileri tüm memlekette fabrikalarda, işyerlerinde etkinliklere katılarak açıklama yapacak.
CHP milletvekiliyken Meclis’te verdiği önerge ile kıdem tazminatının patronların sorumluluğunda olduğunun yasaya eklenmesini sağlayan Girne Amerikan Üniversitesi Hukuk Fakültesi talim üyesi Dr. Engin Ünsal, 1974 yılında patronların yük olarak gördükleri kıdemden kurtulmak ve kolay kolay personel çıkarmak icin kıdem tazminatını sigorta şirketlerine sigorta ettirmeye basladıklarını anımsattı.
‘ŞAHSİ BORÇ’
Halbuki kıdem tazminatının patron için şahsi bir borç olduğuna işaret eden Ünsal, “Bu nedenle 1475 sayılı eski İş Yasası’nın bugün yürürlükte olan 14. unsuruna şu fıkranın eklenmesini sagladım: ‘Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu patron şahıslara yahut sigorta şirketlerine sigorta ettiremez.’ Bu karar varken kıdem tazminatı sorumluluğu diğer bir kuruma yahut fona devredilemez. Patronun sorumluluğunda devam eder” dedi.
Ünsal, hükümetin 25 yaş altı ile 50 yaş üstüne “belirli müddetli iş sözleşmesi” getirerek kıdem ve ihbar tazminatını ortadan kaldırma hazırlığı ile ilgili de şunları söyledi: “Belirli vadeli kontrat iş teminatını yok edecektir. AKP hükümeti yarattığı ekonomik bunalımın bedelini kıdem tazminatı ve muayyen vadeli kontratlar yolu ile personele ödetmek istiyor. Emekçiler umumiyetle iki tıp mukaveleyle istihdam edilirler. Belli başlı ve meçhul müddetli mukaveleler. Müphem periyodik kontratlar 4857 sayılı İş Yasası’nın 18- 21 hususlarında düzenlenen garantilere sahiptir lakin AKP arabuluculuk kurumunu bir dava koşulu haline getirerek personelin teminatını değerli ölçüde azaltmıştır. Makul periyodik mukavelelerde çalışanlar müphem müddetli ahitlerin teminatlarının hiçbirinden yararlanamazlar.”
Ünsal, belli başlı vadeli kontratın vadesi ahir tabiatıyla sona erdiğini, bu nedenle de emekçinin kıdem, ihbar tazminatını talep edemeyeceğine dikkat çekti.
Ünsal, “Çalışma Bakanlığı müfettişleri ve sendikalar işyerlerinde akit ile yapılan iş örtüşmesini hiç denetlemedikleri için belli başlı müddetli akitleri patronlar yaygın olarak kullanmakta ve emekçinin iş garantisini ve mali haklarını külliyen yok etmektedirler” dedi.
Ünsal, 3 personel konfederasyonunun bu bahislerde ortak fiil sergilemeleri gerektiğini belirterek, “Ortak fiil sergileyemezlerse kapitalist buhranın bedelini çalışanlara ödetmiş olacaklardır” değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyet
