Antalya’da koronavirüsü yenenlerden Demet Çileli Baz, tedavi sürecini ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Kepez ilçesinde, yüzde 90 ağır otizmli oğluyla birlikte yaşayan, Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği Yöneticisi Demet Çileli Baz, nisan ayında yüksek ateş ve eklem ağrısı şikayetleriyle hususî hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerde zatürre teşhisi koyulan Baz, ilerleyen günlerde şikayetlerinin artması üzerine pandemi hastanesi olan Kepez Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Burada Covid-19 testi olumlu çıkan Baz, karantinaya alınırken, tedavisine başlandı.
Tedavinin akabinde koronavirüsü atlatan Baz, 2 buçuk ay sonra hastaneye giderek, akciğer tomografisi çektirdi. Tomografi sonucunda ciğerlerindeki buzlu cam imajı hala devam eden Baz, geçen uzun müddete karşın nefes, koku ve tat almakta zorluk çektiğini söyledi. Baz, koronavirüsün yayılmasını engellemek maksadıyla alınan önlemlere uymayan insanlara ise sitem etti.
“MORALİMİZİN YÜKSEK OLMASI ÇOK ÖNEMLİ”
Hastanedeki tedavi sürecinin güçlü geçtiğini, münhasıran ruhsal olarak çok yıprandığı söyleyen Baz, “Nisanın birinci haftasında yüksek ateş, eklem ağrıları, sırt ve göğsümdeki ağrı nedeniyle hastaneye başvurdum. Yapılan testim olumlu çıkınca beni derhal karantinaya aldılar. 9 gün hastanede karantinada kaldım. Aslında koronavirüsün dışında bir de ruhsal kahır yaşanıyor. Küçücük bir odada hiç kimseyle muhabere kuramıyorsunuz. Odaya sadece hemşire ve tabipler geliyor. Umum olarak bu süreçte moralimizin yüksek olması çok önemli” dedi.
“PARA ALIŞVERİŞİNDEN KAPTIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”
Meskenine verdiği market siparişlerinde yaptığı para alışverişi sırasında koronavirüs kapmış olabileceğini belirten Baz, “Koronavirüsün Türkiye’de görülmesi ve sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasıyla birlikte ben de ağır otizmli olan oğlumla konuttan hiç çıkmadık. Yalnızca konutumuzun bahçesine çıkıyorduk. Nitekim nasıl kaptığımı bilmiyorum. Kendimiz dışarı çıkmasak da dışarı ile temasımız devam ediyordu. Günlük market siparişimiz oluyordu, alışveriş sırasında para alışverişi yapıyorduk. Ben bu halde kaptığımı düşünüyorum” diye konuştu.
Toplulukta gençlerin koronavirüsü daha kolay atlattığı cihetinde algı oluştuğunu söyleyen Baz, “Ben genç bir bayanım, kronik bir rahatsızlığım da yok. Koronavirüsü yenmemin üzerinden 2,5 ay geçmesine karşın hala çok büyük sorun yaşıyorum. Nefes almakta güçlük çekiyorum. Bunun kısa vadede geçeceğini de düşünmüyorum. Spor yapmama karşın ciğerlerimde ağrılar hissediyorum. Kendimde hayata dair eksiklikler hissediyorum” dedi.
“DİKENLİ TEL YUTUYORMUŞ HİSSİ YAŞIYORDUM”
Tedavi sürecinde sık sık öksürük buhranları yaşadığını belirten Baz, “Yutkunurken cam modülleri, dikenli tel yutuyormuş hissi yaşıyordum. Bu düşünceyi devir zaman yaşamaya devam ediyorum. Ağzımda çok fazla kuruluk oluyordu. Tedavimin bitmesine karşın hala koku ve tat almakta zorluk çekiyorum. Geçen hafta hastanede tekrardan bir ciğer tomografisi çektirdim. Şu an ciğerlerim hala çok beğenilmeyen durumda, buzlu cam imgesi devam ediyor” diye konuştu.
Koronavirüse karşı alınan önlemlere uymayan kimselere sitemde bulunan Baz, “16 yaşında yüzde 90 ağır otizmli oğlum var. Yıllardır otizmle savaş ediyoruz. Sıradan bireylere bu illeti anlatmak, kabul ettirmek çok kolay. Ama otizmli bir bireye bunu anlatmak çok daha güçlükle. Bizi koronavirüs kadar otizm de çok yıprattı. Eldeki imkanlarla hayatımızı sıklaştırmaya çalıştık. Çok şükür atlattım. Bu hastalık yaşlı, genç ayırt etmiyor. Ben genç bir bayanım. Buna karşın çok kavi süreç geçirdim. Önlemleri elden bırakmayalım, toplumsal aralık kuralına uyalım. Bu süreçte en büyük ruhsal meselelerden biri de topluluğun bizlere yani koronavirüsü atlatan bireylere bakışı. Virüs üzere yaklaşıyorlar. Aslında şu an bizlerin kanı virüs değil şifa taşıyor. Bu algının bozulması gerekiyor. Üstümüzde çok önemli ruhsal bir pres hissediyoruz. Bizler bu süreci atlattık. Binaenaleyh bizlerden korkmalarına gerek yok. Aramıza yalnızca fiziki aralık koyalım” dedi.
Cumhuriyet
