Prof. Dr. Tutluoğlu,  koronavirüsün yüzde 80 burundan bulaştığını belirterek, tek başına kalındığında ise maskenin indirilerek  ya da çıkarılarak kısa bir müddet pak hala alınabileceğini söyledi.

“KİMİN HASTA OLDUĞUNU BİLMEDİĞİMİZ İÇİN MASKE TAKILMAK VE BU BIÇIMDE KORUNMAK GEREKİYOR”

Demirören Haber Ajansı’na (DHA) maske kullanma hali ve maskenin yarattığı nefes darlığıyla ilgili açıklamalarda bulunan  Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Maskeyi niçin takıyoruz? Maskeyi aslında şayet bizde bir enfeksiyon varsa, her şeyden evvel önümüzdeki kişiye bulaştırmamak için takıyoruz. En kıymetli takma nedenimiz bu. Kimde enfeksiyon olduğu da şu devirde aşikâr değil.

Hiçbir belirti vermeyen fakat tahminen de akciğerlerinde zatürresi olan, bu biçimde de aramızda dolaşan binlerce kişi var. Kimin hasta olduğunu bilmediğimiz için maske takılmak ve bu halde korunmak gerekiyor.  İkinci işlevi de kendimizi korumak. Birisiyle yüz yüze konuşurken onun çıkardığı tükürükle bize bulaşması kelam konusu. Bu hakikaten hami olarak en kıymetli araç” dedi.

TEK BAŞIMIZAYKEN MASKEYİ İNDİREBİLİRİZ

“Maske takmak sahiden gerekli lakin bir yandan da çok şikayet alıyoruz.” diyen  Prof. Dr. Tutluoğlu, şöyle konuştu:

“Maske takanlar alerjik şikayetler, kişinin gözlerinde sulanma, kaşıntı, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırık, nefes darlığı üzere şikayetler oluyor. Zira maskenin sahiden sıkı olması lazım ve sıkı olduğu vakit da karbondioksit birikimine yol açıyor. Vakit zaman bunu kimsenin olmadığı bir ortamda tahminen birkaç dakika havalanacak formda açmamız ve maskesiz nefes almamız lazım ki kendimizi rahatlatalım.

Burada en büyük kahır; münhasıran sıhhat çalışanları yahut mütemadi halkla teması olan küme. Bütün gün maske takması gerekiyor ve nitekim zorlanıyorlar. Bu kümede anca birkaç dakika kişilerle teması kesip tahminen birkaç saatte bir arı hava alacağı formda bir alan yaratması lazım. Maskeyi külliyen çıkarabilir yahut indirebilir. Ancak indirirken dikkat etmemiz yahut çıkarırken dikkat etmemiz gereken daima iplerinden yahut lastiklerinden tutmak. Zira dışarıdan gelen partiküller dış kısımda birikiyor elimizi sürüp, kirletip ondan sonra teneffüs yollarımıza sürersek tekrar bulaştırmış oluyoruz.”

“YÜZDE 80 BURUNDAN BULAŞIYOR, BURUNU ÂLÂ KAPATMAMIZ LAZIM”

Prof. Dr. Tutluoğlu, “Önemli olan maskenin burnu sıkıca sarması, çeneyi alttan kapsaması ve yanlardan boşluk bırakmaması. Artık pamuklu yüzeylerde virüsün daha az yaşadığı konusunda birtakım yayınlar oldu. Tahminen pamuklu maskeler o açıdan tercih edilebilir. Fakat hususundan fazla yüzü kapatması kıymetli.

Münhasıran buruna çok dikkat etmemiz lazım zira burun en kıymetli bulaşma noktası. Göz ve ağızdan daha az bulaşıyor, yüzde 80 burundan bulaşıyor, burunu iyi kapatmamız lazım. Nefes alma açısından burunu bağımsızlaştırmak çok rahatlatıyor fakat maatteessüf günahlı davranış. Burunu kesinlikle kapatmamız, bilhassa beşerlerle yakın temastayken buna dikkat etmemiz lazım. Ortamda yalnızsanız büsbütün indirebilirsiniz maskeyi” biçiminde konuştu.

“ÇOK RAHAT NEFES ALAMIYORUZ LAKIN TAKMAK ZORUNDAYIZ”

Yürüyenler, merdiven çıkanlar maskeden ötürü nefes nefese kalıyor, nefes almakta zorlanıyor. Birçok kişinin maskesini akıllıca taktığı görülüyor ama, maskesiz gezenler, aşağıya indirenler de var. Vatandaşlardan İrem Akyol, “Maske zorluyor sıcakta, buhar yapıyor içeride. Çok rahat nefes alamıyoruz lakin takmak zorundayız. Tek başıma kalınca çıkarıyorum. Ara sıra havalandırınca hiçbir mesele olmuyor” dedi.

Güçlükle nefes alan Meliha Sönmez, maskenin yorduğunu belirterek, “İşten geliyorum, ter içindeyim, mesken işinden geliyorum çok yoruldum. Aslında tansiyon var” dedi. Sönmez, maskesini indirip uzaklaşarak nefes aldı.

Hüseyin Hilaloğlu da “Hiç rahat nefes alamıyoruz maatteessüf. Nefes alamadığımızdan ötürü maske iniyor, güneşte vuruyor, sıcaklığın tesiri. Bence burnu kapatmak gerçek bir şey. Biz biraz halk olarak dikkate almıyoruz” diye konuştu.   

Cumhuriyet