Ulusal Eğitim Bakanlığı mahkeme kararlarına karşın bin 709 şube müdürü atamasını iptal etmemiş ve kelamlı imtihan puanlarına nazaran atanan şube müdürleri vazifelerine devam etmişti.
Türk Eğitim-Sen, 03.11.2020 tarihinde Ulusal Eğitim Bakanlığı’na yazılı müracaatta bulunarak, mahkeme kararları doğrultusunda bin 709 şube müdürü atamasının iptal edilmesini ve tekrar değerlendirilme yapılmasını talep etmişti. MEB 2014 yılından beri sürdürdüğü tavrını devam ettirmiş ve sendikanın talebine yasal mühlet içerisinde karşılık vermemişti. Bunun üzerine Türk Eğitim-Sen mevzuyu yargıya taşıdı. Ankara 6. Yönetim Mahkemesi, bin 709 şube müdürü atamasının yürütmesini durdurdu.
Husus ile ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Lideri Talip Geylan, “Sendikamız yıllardır 1709 şube müdürü ataması ile ilgili ağır bir gayret sürdürmektedir. Yazılı puanı es geçerek yalnızca kelamlı imtihan puanı dikkate alınarak yapılan atamalar hak gaspıdır, hukuka terstir, etik değildir. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın kul hakkı yiyen halinin yanı sıra mahkeme kararlarını ısrarla uygulamayan hali da ‘güvenirliliğine’ gölge düşürmektedir.
Emek ve alın teri dökerek yazılı imtihandan yüksek puan almasına karşın yalnızca ‘birilerinin adamı’ ya da ‘yandaşı’, ‘candaşı’ olmadığı için şube müdürü yapılmayanların vebali bu ahlak dışı uygulamayı yapanların üzerindedir.
Bu noktada MEB’den beklentimiz, inadından vazgeçmesi, yargı kararı uyarınca 1709 şube müdürünün atamasını iptal etmesi ve yargı kararları doğrultusunda yazılı ve kelamlı imtihan puanlarının aritmetik ortalamasını almak sureti ile tekrar kıymetlendirme yapmasıdır. Bilinmelidir ki; yargı kararı uygulanmadığı takdirde Türk Eğitim-Sen olarak her türlü yasal müracaatta bulunacağız. Tek bir kişinin hakkının yenmesine dahi tahammülümüz yoktur.” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Lideri Talip Geylan’ın açıklaması şu halde:
“12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ulusal Eğitim Bakanlığı İşçisinin Misyonda Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 21. unsurunun 1. fıkrasında yer alan “şube müdürü, tesis müdürü ve basımevi müdürleri bakımından kelamlı imtihan; öteki vazifeler bakımından yazılı imtihan sonuçları temel alınarak oluşturulan muvaffakiyet listesi üzerinden, tercihlerde dikkate alınarak puan üstünlüğüne nazaran atama yapılır.” düzenlemesi sebebi ile 16/04/2014 tarihinde 1709 şube müdürlüğüne kelamlı imtihan puanı temel alınmak suretiyle atama yapılmıştır.
Türk Eğitim Sen olarak bu yönetmelik hususunu yargıya taşınmış ve Danıştay 2. Danıştay 2. Dairesi Ulusal Eğitim Bakanlığı Çalışanının Vazifede Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin yalnızca kelamlı imtihan puanları temel alınarak yapılacak atamalara ait düzenlemesinin yürütmesini durdurmuştur. Lakin MEB yargı kararını uygulamayarak 1709 kişinin atamasını iptal etmemiştir. Hatta bunun üzerine yüzlerce ferdî dava açılmıştır.
Öte yandan 1709 şube müdürü atamalarına ait bir öteki karar da Ankara 7. Yönetim Mahkemesi’nin verdiği karardır. Ankara 7. İdari Mahkemesi, açılan bir davaya olumlu yanıt vererek, 1709 şube müdürü atamasının iptaline karar vermiş ve Danıştay 2. Dairesi de bu kararı onamıştır. Ne yazık ki, MEB tarafından bu karar da uygulanmamıştır. Son olarak 1709 şube müdürlüğü atamasına dair Danıştay İdari Dava Dairelerinin E:2020/4, K:2020/14 sayılı kararında da bu mevzuda kesin bir durumu ortaya koymuştur. Danıştay İDDK Bölge Yönetim Mahkemeleri ortasındaki tersliklerin bu düzenlemeden etkilenenlere yine kıymetlendirme yapılması gerektiği tarafında kıymetli bir karar vermiştir.
Bu gelişme üzerine Türk Eğitim-Sen de, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na yazılı müracaatta bulunarak, mahkeme kararları doğrultusunda 1709 şube müdürü atamasının iptal edilmesini ve yine değerlendirilme yapılmasını talep etmiştir. Lakin; MEB 2014 yılından beri sürdürdüğü inatçı tavrını devam ettirmiş ve sendikamızın talebine yasal müddet içerisinde karşılık vermemiştir. Türk Eğitim-Sen olarak talebimizin yanıt verilmeyerek zımmen reddedilmesi üzerine mevzuyu yargıya taşımış ve Ankara 6. Yönetim Mahkemesinin 11.03.2021 tarih ve 2021/47E sayılı kararı ile 1709 şube müdürü atamasının yürütmesi durdurulmuştur.
Anılan karar ile MEB’in “Dava konusu sürecini, idari istikrar unsuru göz önünde bulundurularak tesis edildiği, 1709 şube müdürü takımına yapılan atamalara yönelik ayrıyeten rastgele bir süreç tesis edilmediği, yazılı ve kelamlı imtihan puanlarının aritmetik ortalaması alınarak belirlenen puana nazaran 1709. sırada ataması yapılan adayın sahip olduğu 76,3333 puanın taban puan olarak temel alındığı, bu imtihanda 76,3333 ve üzeri puan alan adaylara bir keze mahsus olmak üzere tercih hakkı tanındığı, 1709 şube müdürü takımına atama sürecinin bugüne kadar verilmiş yargı kararlarına uygun hale getirildiği, hasebiyle bu manada bahis hakkında bundan sonra yapılabilecek rastgele bir sürecin bulunmadığı” tezi yerinde görülmemiştir.
Mahkeme kararında “1709 şube müdürlüğü takımına yapılan atamalara ait tüm imtihan süreçlerinin ve kelamlı imtihan sonucuna dayalı olarak yapılan tüm atama süreçlerinin iptaline karar verildiği ve mahkeme kararının temyiz incelemesinden geçerek onanmak suretiyle mutlaklaştığı, bahse ait verilen yargı kararları üzerine düzenlenen 02.12.2020 tarihli Bakanlık Oluru’nda, kamu hizmetinin devamlılığı ve subjektif kazanımlar göz önünde bulundurularak, bu süreçte atanıp misyonlarına başlayan şube müdürlerinin mağduriyetlerine yol açarak telafisi güç ve imkânsız ziyanların doğmasına sebebiyet vermemek ve idari istikrar unsurları ismine, 1709 şube müdürünün atanmasına ait rastgele bir sürecin yapılmadığı (yargı kararının uygulanmadığı), yazılı ve kelamlı imtihan puanlarının aritmetik ortalaması alınarak belirlenen puana nazaran 1709. sırada ataması yapılan adayın sahip olduğu 76,3333 puanın taban puan olarak temel alındığı, bu imtihanda 76,3333 ve üzeri puan alan adaylara bir kereye mahsus olmak üzere tercih hakkı tanındığı görülmektedir.
Bu durumda, Ulusal Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatı vilayet ve ilçe ulusal eğitim müdürlüklerinde boşalan 1709 şube müdürlüğü takımına yapılan atamalara ait tüm imtihan süreçlerinin ve kelamlı imtihan sonucuna dayalı olarak yapılan tüm atama süreçlerinin yargı kararıyla hukuka ters olduğuna karar verilerek iptal edilmesi nedeniyle, bu yargı kararının uygulanması istikametinde yapılan müracaatın zımnen reddine ait dava konusu süreçte hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”demek sureti ile yazılı puanı daha düşük olanların yüksek kelamlı imtihan puanıyla atandığı bu ayıplı durum düzeltilmiş ve adalet geç de olsa tecelli etmiştir.
Gelinen noktada MEB yargı kararı uyarınca, 2014 yılında yapılan 1709 şube müdürünün atamasını iptal etmek ve yazılı ve kelamlı imtihan puanlarının aritmetik ortalamasını almak sureti ile tekrar kıymetlendirme yapmak zorundadır. Yargı kararı uygulanmadığı takdirde Türk Eğitim-Sen olarak her türlü yasal müracaatta bulunulacaktır. Eğitim çalışanları bilmelidir ki; Türk Eğitim-Sen olarak tek bir kişinin hakkının yenmesine dahi tahammülümüz yoktur.”
Cumhuriyet
