Göğüs kanseri, dünyada ve Türkiye’de gitgide daha yaygın hale gelen sıhhat meselelerinden biri haline geldi. Tedavi edilebilir bir kanser tipi olan göğüs kanserinin teşhis ve tedavi sürecine multidisipliner bir yaklaşımla bakmak gerektiğini söz eden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli tertipli denetim, erken teşhis ve 40 yaş sonrasında mamografi çektirilmesinin değerine dikkat çekti.
GÖĞÜS KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLU TERTİPLİ DENETİM
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli, bayanlarda en sık görülen kanser çeşidinin göğüs kanseri olduğuna dikkat çekerek Memleketler arası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından Aralık 2020’de yayınlanan istatistiklere nazaran, göğüs kanserinin, dünyanın en sık teşhis edilen kanseri olan akciğer kanserini geride bıraktığını söyledi.
Dünyada göğüs kanseri hadiselerinin artmasına karşın erken teşhis sayesinde mevt oranlarında azalma görüldüğünü bunun nedeninin de farkındalığın artması olduğunu kaydeden Denizli şöyle devam etti:
“Meme kanseri korkulacak değil, tedavisi olan bir durumdur. Gelişmiş cerrahi sistemlerle hem hayatınız hem göğsünüz kurtarılabilir. Göğüs sıhhati açısından göğüs hastalıklarında erken teşhis çok değerlidir. 20 yaşından sonra sistemli olarak ayda 2 sefer kişinin kendisi tarafından göğüs muayenesini yapması kendi göğüs yapısı hakkında bilgi sahibi olması ve vakit içinde oluşacak değişikliklerin farkına vararak tabibe başvurması erken tanıyı kolaylaştırması açısından büyük ehemmiyet taşır. Göğüs Kanseri neden olur ya da öteki tabir ile risk faktörleri nelerdir dersek; göğüs kanserini, göğsün süt bezlerinde ve üretilen sütü göğüs başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler ortasında, çeşitli etkenler sonucu denetimsiz halde çoğalan ve diğer organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşum olarak tanımlayabiliriz. Göğüs kanserine hangi etkenlerin neden olduğu kesin olarak bilinmiyor. Lakin günümüze kadar yapılan çalışmalarda, yüksek mümkünlük gösteren birtakım faktörler belirlenmiş bulunuyor.”
HAYAT BİÇİMİ RİSK FAKTÖRLERİNİ ETKİLİYOR
Kimi bayanlarda genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonları (genlerde kansere eğilim yaratan bozukluklar) göğüs kanseri riskini artırdığını belirten Op. Dr. Ahmet Denizli göğüs kanserinde hayat biçimiyle bağlı değiştirilebilecek risk faktörleri şöyle sıraladı:
“Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak, kâfi fizikî aktivite yapmamak, hiç doğum yapmamış ya da birinci doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, doğum denetim hapı ve iğnesi kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak, alkol kullanmak, ilerleyen yaş, ailede göğüs kanseri hikayesi, ağır göğüs dokusuna sahip olmak, erken adet görmek (mens – bilhassa 12 yaş öncesi), göğüs bölgesinden radyo terapi almak.”
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli göğüs kanserinin en sık rastlanan belirtisinin, göğüste ağrısız, vakitle büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi ve hissedilmesi olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da sayacağımız belirtiler de göğüs kanserinde görülebilmektedir. Göğüste ya da göğüs ucunda ağrı, göğüs derisinde kaşıntı ve yanma, göğüs ucunda çekilmeler, göğüste portakal kabuğu görünümü, göğüs derisinde tahriş, tek taraflı göğüs ucunda akıntı bilhassa kanlı akıntı, koltuk altında yumru (kitle), göğsün bir kısmında yahut tümünde şişlik, göğüste biçim değişikliği, göğüs ya da göğüs ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma.”
GÖĞÜS KANSERİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR KANSER ÇEŞİDİDİR
Son yıllarda göğüs kanseri tedavisinde epey kıymetli gelişmeler olduğunu belirten Op. Dr. Ahmet Denizli, tedavi imkanlarının gelişmesi ve erken teşhis ile göğüs kanserinin tedavi edilebilir bir kanser olduğunu vurguladı. Op. Dr. Denizli, “Bu imkanlar, kıymetli ölçüde, hastalığın saptandığı safhaya nazaran değişmektedir. Hastalığın evresi, patolojik inceleme sonrası saptanan tümör özelliklerine nazaran 4 farklı biçimde tedavi edilebilir. Bunlar içinde cerrahi yoldan bahsedecek olursak, ameliyatla kanserli dokunun çıkarılmasıdır. Bu uygulamalar temel olarak, göğsün alınmadan korunmasına yönelik olanlar ve göğsün tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana kümeye ayrılmaktadır. Göğüs kanseri tedavisi, günümüzde, uzmanlardan oluşan takımlarca yapılmaktadır. Bu türlü bir takım içinde cerrahi uzmanı, onkoloji uzmanı, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, psikolog, plastik cerrah, fizyoterapist üzere tıbbın değişik kollarından bir ortaya gelmiş ve bilhassa çalışma alanları göğüs kanseri üzerinde ağırlaşmış doktorlar bulunur” açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet
