Bu öğretim yılında öğrencilerin tahsil kaybı yaşama ihtimali var. Dezavantajlı bölgelerde artan bilgi eksiklikleri olacak. Yani gelir düzeyi ile bilgiye ulaşma talihi hakikat orantılı formda artacak.
* Bilgisayar kullanımında gereğince ehil olmayan öğretmenler gece yarılarına kadar bizim üzere teknik öğretmenlerden yahut internetten görüntü izleyerek dayanak almaya çalıştılar.
* İnternet ilişki altyapısı herkes meskenden çalışınca kâfi olmadı ve birçok vakit web sitelerine erişim yaşandı.
* Birçok öğretmen ve öğrenci siber zorbalığa, siber kabahatlere maruz kaldı. Maalesef hâlâ devam ediyor.
* Birçok öğretmen ferdî telefon numarasını öğrenci ve veliler ile paylaşmak zorunda kaldı. Saate ya da güne bakmadan daima arayan veli ya da öğrenciler ile karşılaşıldı. Hafta sonu, akşam, yemek saati, sabah erken üzere kavramlar hayatımızdan çıktı.
* Okuldaki her süreç WhatsApp kümeleri ile yapılmaya çalışıldı ve hala artarak devam ediyor. Burada okul ve ilçe ulusal eğitim müdürleri sizi her an rahatsız edebiliyor. Hiçbir resmiyeti olmasa bile tüm yazılar buradan gönderiliyor ve görmediğinizde hesap soruluyor.
* Vilayet ve ilçe ulusal eğitim müdürlükleri tarafından EBA dışında Zoom üzere platformlardan da ders yapılması mecburî tutuluyor. MEB bu mevzuda esnek davransa da mahalli seviyedeki uygulamalarda farklılıklar oluşuyor ve bu da öğretmeni gereksiz yoruyor.
*Örneğin bizim mahalli yerleşimimizde EBA ve öteki platformlardan yapılan her dersin delili olarak öğrencilerin ve öğretmenin kameralarının açık olduğu bir fotoğraf isteniyor. MEB bu mevzuda kesin yargı belirtse de uygulamalar yerelde farklı.
Bir lisede teknik öğretmenlik yapan M. A., EBA uygulaması ve uzaktan eğitimde yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:
“Salgında 9. ve 10. sınıf seviyesinde derslerim vardı. Martta başlayan uzaktan eğitim süreci özel koşullarda değerlendirildiğinde verimli geçti. Lakin derse iştirak sağlayan öğrenciler için bu değerlendirmeyi yapabiliriz. Öğrencinin teknik donanımı ve bu donanımı kullanım mahareti varsa öğrenci için de öğretmen için de yüz yüze eğitimden çok daha verimli. Ben teknik öğretmen olduğum için EBA kullanımı ya da dijital malzeme hazırlama manasında bir zorluk yaşamadım fakat genel olarak okuldaki tüm öğretmenleri değerlendirdiğimizde muhakkak çok sorun yaşandı.
Bu sene de tıpkı seviye sınıflara eğitim veriyorum. Her öğrencimin bilgisayar ve internet imkânı yok. Olanlarında kotaları çok hudutlu. Okullarda eksik donanımı olan öğrencilerin tespiti sınıf öğretmenlerince yapılıyor lakin alınan bir önlem şimdi yok.
31 Ağustos’ta başlayan süreçte de her badireyi katlayarak yaşıyoruz. Telafi eğitimine katılan öğrenci sayısı 7’yi geçmiyor. Bu sayı ortalama 80-90 kişinin katılması gereken EBA canlı ders sayısı.
EBA nitekim çok iyi hazırlanmış bir platform. Kullanıcı dostu ve tesirli, son vakitlerde yapılan altyapı geliştirmeleri de epeyce başarılı olmuş. Lakin her ders için yerli içerik yok. Buna rağmen da her öğretmen kendi içeriğini oluşturup yükleyebiliyor.
Uzaktan da olsa yüz yüze de olsa velinin en büyük rolü öğrencinin iç disiplinini kazanmasının sağlamasıdır. Her veli çocuğunun derslerini takip etmeli ve okuldaymış üzere gününü planlamasına katkı sağlamalı.’’
TÜRKÇE ÖĞRETMENİ BANU GÜNÜÇ KETE: FIRSAT EŞİTLİĞİ YOK
Hangi okulda öğretmensiniz?
Ankara Mamak Mehmet Çekiç Ortaokulu’nda Türkçe öğretmeniyim. Bu okulda 8. yılım. Meslekte 15. yılımı çalışacağım. Tıpkı vakitte Eğitim-İş Sendikası Ankara 2 Nolu Şube Başkanlığı vazifesini yürütüyorum.
Salgın başladığında kaçıncı sınıf öğretmeniydiniz? Sınıfınızda kaç öğrenci vardı? Uzaktan eğitim süreciniz nasıl geçti? Ne çeşit problemler yaşadınız? Öğrencilerinizin tamamı uzaktan eğitime erişebildi mi?
Salgın başladığında 5. sınıfların Türkçe öğretmeniydim. Üç sınıfın dersine giriyorum. Ortalama sınıf mevcutlarımız 32-33 civarında. Mart ayında son dersimiz olduğunu bilmeden öğrencilerimle kısa bir mühlet sonra görüşmek üzere vedalaştık. Evvelce süreksiz bir süreç olduğunu düşündük lakin çocuklarımızla bağlantımızın kopmaması için WhatsApp kümeleri kurduk. Uzaktan eğitim süreci EBA üzerinden yapılmadan öteki uygulamalar üzerinden canlı ders işlemeye başlayan arkadaşlarımız oldu. Üzülerek söylemeliyim ki 32 kişilik sınıftan canlı derse katılabilen öğrencim 15-16 kişi kadardı. Bir kısım öğrencimin internet erişimi olan bilgisayarı yoktu. İşe giden babalar telefonlarını meskende bırakarak çocukların dersleri takip etmesini sağlamaya çalıştı. Eba için verilen fiyatsız internet erişimi canlı dersleri kapsamadığı için derse katılan öğrenci sayısı günden güne azaldı. İşten çıkarılan yahut gündelik işlerde çalışarak para kazanan velilerimiz bu süreçte çok daha fazla zorlandılar.
VELİLER TELAŞLI
Bu öğretim yılında hangi sınıfı okutmaya başladınız? Kaç öğrenciniz var? Hepsi dersleri izleyebiliyor mu?
Bu yıl geçen yılki sınıflarımı devam ettirerek 6. sınıfa başladım. Bu yıl ortalamalarımız tekrar birebir. Katılan öğrenci sayısında da dikkate paha bir değişiklik olmadı.
31 Ağustos’tan bu yana dersleriniz nasıl geçiyor? Öğrencilerin ilgisi ve derse iştiraki nasıl?
Öğrenciler ve bilhassa veliler çok kaygılı. Bilgi eksikleri olduğu için kaygılar ve eğitimin yüz yüze yapılmasının ne kadar farklı ve tesirli olduğunu anladılar.
Uzaktan eğitimde veli – okul işbirliğinin çok kıymetli olduğu söyleniyor. Okul başlamadan evvel velilere bu hususta bir bilgilendirme yapıldı mı? Katkıları oluyor mu?
Velilerimizle bağlantımız yaz devrinde de kesilmedi. Kendi adıma bizleri destekleyen tavırları olduğunu gördüm. Bunun için kendimi şanslı görüyorum. Düşük ve orta gelirli ailelerin yoğunlukta olduğu bir bölgede öğretmenim. Çocuklarının eğitimi için içtenlikle elinden geleni yapan velilerimiz var.
GÖRSELLİK KIYMETLI
Uzaktan eğitime öğrencilerin ilgisini canlı tutabilmek için neler yapıyorsunuz? Meslektaşlarınıza neler önerirsiniz?
Ben daha çok kısa sinemalar ve kıssalar paylaşıp fikirlerini söz etmelerini sağlamaya çalıştım. Görselliğin daha çok ön plana çıktığı bir süreç. Temel okuma ve anlama/ anlatma maharetlerini geliştirmeye yönelik çalışmaları yapmak her sınıf seviyesinde işe yarayacaktır bence.
Sizce bu süreçte yaşanan en büyük sıkıntılar neler?
Öğrencinin gözünün içine bakamamak nitekim bu süreçteki en büyük zorluktu zira eğitim ve öğretim yalnız bilgi transferi ile olmuyor. Birbirimizin duruşunu, ses tonunu, vakalar karşısındaki halini görüp bir yargıya varıyoruz. Uzaktan eğitimle bunun çok mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Bu süreçte öğretmenler pek çok meslek kümesi üzere konuttan çalıştı. Fakat öğretmenler için çalışmadan para aldılar algısı yaratıldı. Sayın bakanın öğretmen maaşlarını yük olarak nitelendirilmesi de bu algıyı pekiştirdi ne yazık ki. Bu süreç pek çok eğitimcinin 24 saate yayılan mesaisi olmasına neden oldu. Eğitimde kamuculuğun ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Fırsat eşitliğini sağlayamadık.
İLKOKUL 3. SINIF ÖĞRETMENİ YURTTAŞ YILDIRIM: GERÇEK EĞİTİM YÜZ YÜZE OLMALI
Hangi okulda, hangi branşta ve kaçıncı sınıf öğretmenisiniz? Sınıfınızda kaç öğrenci var?
Gaziosmanpaşa Ertuğrulgazi İlkokulu 3. sınıf öğretmeniyim. Sınıfımda 31 öğrenci bulunmaktadır.
Tüm öğrencileriniz eğitime erişebiliyor mu? Değilse neden ve bu öğrenciler için özel bir çalışma var mı okulunuzda?
Yoğunluk ve EBA uygulamasının altyapı eksiklikleri üzere nedenlerle uzunca bir müddet öğrenciler girememişlerdir. Tıpkı etkinlikler WhatsApp üzere farklı uygulamalar üzerinden öğrencilere ulaştırılmıştır. Tekrar meskeninde gerekli altyapının olmaması nedeniyle bu çalışmalara ulaşamayan öğrenciler de olmuştur.
Bu yıl ise meskeninde gerekli altyapı olamayan öğrencilerin isimleri istenmiştir. Bu öğrencilerin EBA Takviye Noktası’na yönlendirilecekleri tabir edilmiştir. Sürecin nasıl ilerleyeceği netlik kazanmamıştır. Lakin ayrımsız tüm öğrenci ve öğretmenlere uzaktan öğretim için gerekli gereç ve erişim hizmetlerinin bakanlıkça fiyatsız olarak sağlanması temel alınmalıdır.
Uzaktan eğitimde öğrencilerinizin yaşadığı en büyük eza nedir? Onlardan size gelen yakınmalar, istekler neler?
Öncelikle EBA üzerinden geçen yıl başlayıp bu yıl da sürdürülen çalışmaların kendi başına bütünsel bir eğitim süreci değil, tamamlayıcı acil öğretim faaliyeti olduğunun bilinmesi gerekir. Gerçek manada eğitim, okul ortamında, yüz yüze yapılan ve öğrencilerin birbiriyle münasebette olduğu bir süreçtir. Hasebiyle öğrencinin iç disiplin ve motivasyonunun sağlanmasında yaşanan eksiklikler öğrencinin öğretim sürecine sağlıklı bir iştirak sağlamasının engellemektedir. Bilhassa küçük yaş kümelerinde öğrencilerin uzun müddet meskende kalmaları toplumsal gelişimlerini de olumsuz etkilemektedir.
Sınıfınızın velilerinin uzaktan eğitimdeki rolü konusunda neler söylersiniz?
Küçük sınıflarda uzaktan öğretim sürecine iştirakte yaşanan en temel problemlerden biri öğrencinin iç disiplin ve motivasyonunun sağlanmasıdır. Bu noktada velilere kıymetli bir sorumluluk düşmektedir. Öğrencinin günlük programının planlanmasında ve takibinde velilerin öğretmenle işbirliği yapması değerlidir.
Çocukların giderek okuldan soğuduğunu düşünenler var. Hakikat mu sizce? Sizin öğrencileriniz mutlu mu bu süreçten?
Öğrencilerim ve velilerim ile görüştüğümde genel olarak istekleri yüz yüze eğitim olması. Veliler yüz yüze eğitimin başlamasını istiyor lakin tedirginlik duydukları nokta kâfi tedbirler alınmaması. Çocuklar sık sık okulu ve arkadaşlarını çok özlediklerini söz ediyorlar.
Okulunuz 21 Eylül’de kimi sınıflarda başlatılacak yüz yüze eğitime hazır mı sizce?
Okul yönetimci ve öğretmenleri, 21 Eylül’de hangi biçimde yüz yüze eğitime başlanacağı ile ilgili maalesef ki kesin bir bilgi sahibi değil. Şayet muhakkak sınıflar açılacaksa katiyen sınıf öğrenci sayıları seyreltilmelidir. Okullara verilen hizmetli sayıları artırılmalıdır. Okulların başta dezenfektan maske ateş ölçer üzere gereksinimleri bakanlıkça karşılanmalıdır. Olay görülmesi durumunda uygulanacak karantina protokolleri konusundaki belirsizlik sürmektedir. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda bütün okullar üzere bizim okulumuzun da yüz yüze eğitime hazır olmadığı sonucu çıkmaktadır.
Cumhuriyet
