İletileşme uygulaması WhatsApp’ın Facebook ile bilgi paylaşımını nasıl yaptığını açıklayan yeni kullanıcı mukavelesi, tartışmaları beraberinde getirdi. Bilgi paylaşımı konusunda çekinceleri olan milyonlarca kullanıcı WhatsApp’ın mukavelenin onayı için 8 Şubat’a müddet tanımasıyla yeni arayışlara girdi. WhatsApp ile yol ayrımında olan kullanıcıların yöneldiği Telegram, Signal ve BiP üzere alternatif uygulamalar indirilme sayılarında rekor kırdı.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi ve Bilişsel Bilim Lisansüstü Programı’nın kurucularından Prof. Dr. Cem Say, WhatsApp’ın tartışma yaratan mukavelesini ve dijital güvenlik konusundaki soru işaretlerini Cumhuriyet’e kıymetlendirdi. Prof. Dr. Say, dijital ortamdaki bilgi paylaşımını, “Çağımızın ‘şeytanla anlaşması’ üzere bir şey” tabirleriyle pahalandırıyor.
– WhatsApp kontratı neleri getiriyor? Kabul edersek ne olur?
WhatsApp kullanarak ne üzere bilgiler üretiyoruz? Kiminle yazıştığımız kiminle ne vakit arkadaş olduğumuz, yolladığımız pozisyonlar… En çok bu irtibat bilgilerini biliyor olsa gerek. Bu manada kimlerin öbekler oluşturduğunu biliyor hale gelir. Esasen biliyor da, Facebook kendi ortaklarına bu bilgileri verir hale gelir.
‘ÇOK KATI YASALAR VAR’
– Bu mutabakat Avrupa Birliği (AB) ülkelerini kapsamıyor. Bize neden dayatılıyor?
Yüzde 100 emin değilim lakin AB’de bilgi güvenliğini korumak için çok katı yasalar var. Amerika’nın tam aksisi “siz benim bilgilerimi kullanamazsınız” demediğiniz sürece WhatsApp, Facebook üzere şirketler bilgileri dilediği üzere kullanıyorlar. Avrupa’da ise tam karşıtı “ben randımanı kullandırtmak istiyorum buyrun kullanın” derseniz fakat oluyor o iş. Data güvenliği olmayan ülkelere yönelik bu türlü bir mukavele hazırlamışlardır diye düşünüyorum.
– Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de açıklama yaparak “yerli ve ulusal yazılımlar korunmalı” dedi. Bu husus hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunu yazılım bazında kıymetlendirmek lazım. Bilginin nerede tutulduğuna bakmak lazım. Mesela datalar büsbütün Türkiye’de tutuluyorsa o vakit işte ABD polisi ona istediğinde ulaşamaz. Öte yandan Türkiye’deki resmi makamlar tarzına nazaran datalara bu formda ulaşabilir. Tam aksisi de olabilir, öbür ülkede tutulursa bunlar da ulaşamaz. Bu üzere ayrıntıları düşünmek lazım. Bir de yerli ulusal deyince tam neresi, evvelce “ben yerliyim” diyen bir yazılımın büsbütün öteki bir yabancı yazılımın üzerine katman eklenmiş hali durumlar ortaya çıkmıştı. Orada da dikkat etmek lazım, yerli üzere görünen lakin bilgilerimizi yurtdışında tutan yazılımlar olabilir. Bu üzere ayrıntılar halkla paylaşılırsa mevzuyu daha iyi anlayabilirler.
– Son günlerde Telegram, Signal üzere uygulamalara geçiş var, ne önerirsiniz?
Çok güç bir soru. Zira önerdiğimin de günün birinde bu türlü sakıncaları olmayacağından yüzde 100 emin olamam. Sizden hiç para almadan servis veren bir şirket üzerinden çok özel, çok şahsi bilgilerinizi geçiriyorsunuz. “Bu babasının hayrına mı servis veriyor” diye düşünmek lazım. Çağımızın şeytanla muahedesi üzere bir şey bu. Evvelden bu türlü bir imkan yoktu “acaba kimse benim dediğimi dinleyecek mi” endişelenmiyorduk. Artık bu türlü imkanlar var, hayatımıza kolaylıklar katıyor ancak bu türlü kaygılar duyuyoruz.
Cumhuriyet
