Kamuoyuna ve gazeteci dostlara açıklamamdır: Bilin ki hesabınını sormaya devam edeceğiz, bilin ki hesabı kapayan da biz olacağız! pic.twitter.com/aG2QKkllsw
— Erk Acarer (@eacarer) July 8, 2021
Berlin’de meskeninde bıçaklı ve yumruklu atağa uğrayan BirGün muharriri Gazeteci Erk Acarer, ferdî toplumsal medya hesabından paylaştığı görüntüyle yaşananları anlattı ve “Bu İslamcı, faşist, AKP-MHP iktidarına karşı yazdığımız, söylediğimiz her şeyin yanlışsız olduğunun bir ispatıdır, sağlamasıdır” dedi.
Failler hakkında bir fikri olduğunu fakat güvenlik güçlerinin arama çemberlerinin genişlememesi için kendisinden bir isim yahut küme ismi kamuoyuna söylememesini istediğini söz eden Acarer,
“Ama 10 bin dolar nerede sorusunun yanıtı işte tam burada bir yerdedir. Kamu malını çalan silah tüccarları çabucak yanı başımızdadır” dedi.
“Şunu söylemeliyim ki hiçbir şey anlayamamışlar. Çünkü biz kendimiz rahat edelim diye değil, çocuklarımız rahat etsin diye yola çıktık. Bu yüzden gazetecilik yapıyoruz. Bilin ki elimden geldiğince ne Berkin Elvan’ın ne Nihat Kazanan’ın ahını sahipsiz bırakmayacağım” diyen Acarer, “Şimdi daha sert olma vaktidir. Elinizden geleni arkanıza koymayın. Ancak biliniz ki hesabını sormaya devam edeceğiz. Bilin ki hesabı kapayan da biz olacağız” diye konuştu.
Erk Acarer toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:
“Herkese selamlar biraz halimiz değişti lakin düzelecekmiş. Hastaneden konuta yeni döndüm. Başımdaki iki bölgede kırıktan şüphelendikleri için müşahede altında tuttular. Lakin korktukları üzere olmadı. Açıklamalardaki üzere oturduğum binanın müşterek avlusunda silahlı üç kişinin saldırısına uğradım. Saldırganlardan biri ‘Yazmayacaksın ulan’ diye bağırıyordu. Olay sırasında şahitler çok fazla arttığı için silah kullanamadılar.
Bu İslamcı, faşist, AKP-MHP iktidarına karşı yazdığımız, söylediğimiz her şeyin yanlışsız olduğunun bir ispatıdır, sağlamasıdır. Somut olarak da failler konusunda fikrim ve bilgim elbette var. Güvenlik güçleri birkaç gün isim küme verme işimiz zorlaşır çember genişler dediler.
Lakin 10 bin dolar nerede sorusunun yanıtı işte tam burada bir yerdedir. Kamu malını çalan silah tüccarları çabucak yanı başımızdadır. Şunu söylemeliyim ki hiçbir şey anlayamamışlar. Çünkü biz kendimiz rahat edelim diye değil, çocuklarımız rahat etsin diye yola çıktık.
Bu yüzden gazetecilik yapıyoruz. Bilin ki elimden geldiğince ne Berkin Elvan’ın ne Nihat Kazahan’ın ahını sahipsiz bırakmayacağım. Bu ülkede açlıktan ve soğuktan uyuyamayan çocuklar yarattınız. Bu nedenle biz uyuyan çocuklarımızın üstünü örtmeye bile utanır hale geldik.
Sevgili dostlarıma okurlarıma ve aileme teşekkürlerimi bir borç bilirim. Bildirilere elimden geldiğince döneceğim.
Artık daha sert olma vaktidir. Elinizden geleni arkanıza koymayın. Ancak biliniz ki hesabını sormaya devam edeceğiz. Bilin ki hesabı kapayan da biz olacağız.”
Cumhuriyet
