Yurttaş Meclisi’nin daveti üzerine bir küme vatandaş, artan kira fiyatları ve öğrenci yurtlarının yetersizliğine dikkat çekmek için Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi önünde bir ortaya geldi. Yurttaş Meclisi ismine açıklamayı aktivist Melek Beyza okudu.

Kira fiyatlarının süratle yükseldiğini, öğrencilerin günlerdir sokakta sabahlayarak, “Evimiz yok, yurdumuz yok” dediğini lisana getiren Melek Beyza şunları söyledi:

“ÜLKEDE ÖĞRENCİ SAYISININ YARISI KADAR BİLE YURT YOK”

“Bu ülkenin gençlerine iş yok, eğitim yok, gelecek yok. Artık de diyorlar ki ‘Yatacak yeriniz bile yok.’ KYK burslarını, kredilerini 650 TL’ye çıkarmakla övünüyorlar. Ortamızda birçok öğrenci var. Size soruyorum arkadaşlar: 650 TL ile yaşayabiliyor musunuz? Ülkede öğrenci sayısının yarısı kadar bile yurt yok. 81 ile üniversite açmakla övünenler bu öğrencilerin barınma muhtaçlığını da karşılamakla yükümlüdür. Binlerce öğrenci Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdu sırasında yedeklerde, meskene çıkayım dese en az 1000 TL kira isteniyor öğrenci başına. Özel yurda gideyim, deseniz neredeyse bir taban fiyat vermeniz gerekiyor. Karşılayamadıkları için de tarikat ve cemaat yurtları, son deva olarak öğrencilere dayatılıyor.

“KAPATIN AVM’LERİ YURT YAPIN”

Kâfi sayıda yurt yapılabilir. En kolayı, kapatın AVM’leri yurt yapın. Bu ülkedeki tüm kıymetleri yaratanların yoksulluğa, açlığa terk edilmesine sessiz kalamayız. Bir ülkenin yurttaşlarının evsizliğe, yoksulluğa mahkûm edilmesine sessiz kalamayız. Bu ülkedeki tüm pahaları yaratanların yoksulluğa, açlığa terk edilmesine sessiz kalamayız. Ne bu artan fiyatlar ne de kiralar bizim hatamız. Ne iktisattaki açık bizim hatamız ne ülkenin ödenmeyen dış borcu ne de yabancı şirketlere satılan fabrikalar bizim yapıtımız. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak evsizliği de işsizliği de bize ve gelecek nesillerimize dayatılan yoksulluğu da kabul etmiyoruz. Biz bugün burada yurttaşların kürsüsünü kuruyoruz. Bu gidişata itiraz eden, konuşmak ve kaygısını lisana getirmek isteyen herkese bu kürsü açık.”

“HERKESE EŞİT EĞİTİM VERMEK ZORUNDASINIZ”

Yurttaş Meclisi’nden Sevda Kolukısa da yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“Hepimiz öğrenci değiliz, lakin hepimiz yurttaşız. Hepimiz barınma sorunu yaşıyoruz. Yurttaşlar ‘Hayat meskene sığmıyor’ diyor. Barınma hakkımız engelleniyor. Türkiye’de belirli zümre doyuyor. Fakirlerin çocuklarına mesken tutamadığı için çocuklarını okutamadığını görüyoruz. Eğitim, hiçbir ayrım olmadan herkesin hakkıdır. Herkese eşit eğitim vermek zorundasınız. Cemaat yurtlarına, tarikat yurtlarına mecbur bırakamazsınız. Vergilerimizle bu hakkımız sağlanabilir. O vakıflarda çocukların başına neler geldiğini unutmadık. Artırım ve vergilerle ülke yönetmeye kalktığınız için bu türlü oldu. İnşaat maliyetleri arttı, kiralar arttı. Bizim hatamız mu? Taban ücretliye, emekliye enflasyon oranında artırım mı yapıldı? Servetlerini bizim keselerimizden sağlayanlar, bunların hesabını veremeyecekler. O koca inşaat firmaları her gün servetine servet katıyor.”

“MEGA PROJELERİN, KÖPRÜLERİN YARARI YOK”

Yurttaş Meclisi üyesi Irmak Sevim de, “Barınma sorunu yoktur diye kimse diyemez. Bu problemler her gündeme getirildiğinde, iktidar temsilcileri çıkıyor, bu türlü bir sorun olmadığına insanları ikna etmeye çalışıyor. Onlara nazaran işsizlik, barınma, enflasyon yok. Mega projelerin, köprülerin yurttaşlara yararı yok. Lakin enflasyon, işsizlik, barınma sorunu var. Burada bizi dinleyen herkesi Yurttaş Meclisi’ne çağırıyorum” diye konuştu.

Basın açıklamasında konuşan Yurttaş Meclisi’nden Doğan Can Aras da “Burada herkes bu meselelerin en az birini yaşıyor. Ekonomik kriz varken emekçileri minimum fiyatla geçinmeye çalışırken, o büyümelerden biz hisse alabildik mi? Emekçileri ölümcül hastalıklarla karşı karşıya bıraktılar. Lakin emekçiler örgütlenmeye çaba etmeye çalışıyorlar. Milyonlarca personel birebir şeyleri yaşıyor. Sözünüzü söyleyin, itirazınızı söyleyin” dedi.

“GELECEKLE İLGİLİ BİR UMUT İSTİYORUM”

Basın açıklamasında kelam alan bir öğrenci ise şunları söyledi:

“17 yaşındayım okuyorum. Bir yandan da çalışıyorum. Öğrenciler, evsiz işsiz. Gelecek korkusu çekiyorum. Bu korkular yüzünden korkuyorum. Bunları yaratanların bu telaşlardan utanması gerekirken ben korkuyorum. Garsonluk yapıyorum. Gelen artırımlar hem işverenleri hem personelleri zorluyor. Bu devlet bana bakmalı. Mezun olunca, bana iş bulmalı. Gelecekle ilgili bir umut istiyorum. Bu kadar adaletsizlik, hukuksuzluktan sonra bir şeylerin değişmesini istiyorum.”

Cumhuriyet