İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan zelzelenin üzerinden 8 ay geçmesine karşın hala somut bir adım atılmazken, depremzedeler yazgılarıyla baş başa maalesef.
Bildiğiniz üzere 6,9 büyüklüğündeki zelzelenin akabinde 117 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce insan evsiz kalmıştı İzmir’de.
Hakkını yemeyelim yardımlar konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülük etmiş ve birçok yardım kampanyası düzenlemişti.
Elbette İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına bu yükü omuzlaması güç.
Devletin bu mevzuda yetersiz kaldığını söyleyebiliriz.
Zelzelenin üzerinden neredeyse 8 ay geçti.
Depremzedelerin kahrı ise hiç geçmedi.
Eşyalarını hiç alamayandan tutun da kiralık konuta çıkıp kirasını ödeyemeyen, taşıma firmasına senet imzalayıp senedi ödeyemeyen, eşyalarını depoya koydurup borçtan ötürü eşyalarını rehin bırakan bir sürü kaygılı var kentte.
Halk verilen kelamların birçoklarının tutulamadığından ötürü şikayetçi.
Pekala devletin yardımları konusunda halkın şikayetleri neler?
Mesela zelzele bölgesinde devlet tarafından 7 tane ada bazlı proje alanı geliştirilmiş.
Bu ada dışında kalan binalara kendi binalarınızı kendiniz yapın denmiş.
Depremzedeler bu nedenle çok üzgün.
Ayrıyeten yerinde dönüşüm için devlet tarafından yapılan yardım ölçüsü 125 bin TL.
Lakin yerinde dönüşüm yapmak için daire başı yaklaşık 350 bin TL üzere bir maliyet kelam konusu.
Pandemi nedeniyle ülke insanın iş, aş bulamadığı bu devirde bu kadar yüklü ödemeyi kim yapabilir? soruyorum sizlere.
Burada ikamet eden emeklisi, minimum ücretlisine kendi konutunu üzerine parayla geri satıyorsunuz.
Bu insanların hatası, günahı nedir?
İnsanlara ömrünü vererek aldığı meskeni ikinci kere borçlandırarak satmak Allah’tan reva mıdır?
Bunun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bayraklı Belediyesi meclislerinde konutların metrekaresinin korunması için karar almış olmalarına karşın müteahhitlerin vatandaşa sunduğu projelerde 130 metrekarelik konutlar, 90 metrekareye düşürülmekte.
Proje alanında bulunan, orta ve az hasarlı olup resen yıkılan binaların Dask ödemelerinin hala yapılmadığı, bu binaların Dask ödemelerinin az hasarlı sıfatıyla yapıldığı tezler var.
Konutların hasarlarına nazaran eşya almak için vatandaşlara mühlet verilmiş, 1 saatte meskenlerini taşıyan depremzedelerin eşyalarını aldıkları düşünülerek 30 bin liralık eşya yardımı hala yapılmamıştır.
Ayrıyeten zelzelede iş yerlerini kaybeden esnaf ve ticarethane sahiplerine gereğince yardım yapılmamış ve bu beşerler büsbütün unutulmuştur.
Lütfen!
Sıkıntı durumdaki depremzedeleri gündelik siyasetin gereci haline getirmeyin.
Bu insanların tek bir hasreti var.
O da kendilerine ilişkin sıcak bir yuva.
Bu yuva konusunda en somut adım Tunç Soyer’den geldi.
Dünya Bankası ile çok düşük faizli 5 yıl ödemesiz, 30 yıl vadeli bir muahedeyi yapmak üzere olduklarını söyledi.
Sonuçta sarsıntı bir afet ve kime geleceği aşikâr olmaz.
Dilerim devletimiz de Tunç Soyer üzere elini taşın altına sokar, kelamda değil özde bu işin peşini bırakmaz.
Ve bahtına terkedilmiş depremzedeler biraz nefes alırlar.
Cumhuriyet
