Harika Hal (OHAL) Komitesi, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan beş “Barış Akademisyeni”nin başvurusunu, yargılandıkları davalarda beraat etmelerine ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ifade özgürlüğü” kararı vermesine karşın reddetti. Kararın siyasi olduğunu belirten akademisyenler, “Karar, AYM kararının bürokratik bir düzenek yoluyla fonksiyonsuz kılınması anlamındadır” dedi.
OHAL Kurulu, kanun kararında kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilen ve kapatılan kimi kurum ve kuruluşlara ait 126 bin 758 müracaatın 118 bin 415’ini karara bağladı. Müracaatların sadece 15 bin 50’si hakkında kabul kararı verildi.
Komite, “Barış İçin Akademisyenler Bildirisi” imzacısı akademisyenler için de birinci defa kararını açıkladı. İstanbul Üniversitesi akademisyenleri Ahsen Deniz Morva, Hakan Ongan, Ertan Ersoy, Erhan Keleşoğlu ve Ankara Üniversitesi’nden Nail Dertli’nin müracaatları münasebeti belirtilmeden reddedildi. Kurul tarafından yapılan açıklamada, 8 bin 343 belgenin ise incelenmesine devam edildiği belirtildi.
‘TESADÜF DEĞİL’
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden ihraç edilen imzacı akademisyen Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu, kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sürecinden sonra geldiğine dikkat çekerek “Benimle birlikte ret kararı verilen beş akademisyenin AİHM’nin hazırladığı listede olması tesadüf değil. Mahkeme 40 kişilik bir liste hazırlamış ve hükümetten bizim için savuınma istemişti” dedi.
Keleşoğlu, “Hukuki süreçlerde kararın mümkün olduğunca süratli ve aktif alınması gerekir fakat kurul bizi çok uzun müddet bekletti. Ta ki AİHM hükümetten savunma isteyinceye kadar. Sonra karar vermek zorunda kaldılar. Zira bu türel bir süreç olmaktan fazla siyasi bir süreçti. Bizim ihraçlarımız da o denli. Kararın münasebetini görmeye çok da gerek yok, son derece keyfi ve hukuksuz bir metin olduğuna kuşkumuz yok. Ben bu kararı bekliyordum zira Bahçeli geçen hafta AYM’nin ilga edilmesi gerektiğini söyledi. O yüzden şaşırmadım. Biz bir linç kampanyasının objesi olduk ve böylesi bir kararı da bekliyorduk açıkçası. Yönetim mahkemesinde dava açacağız” halinde konuştu.
‘SÜRPRİZ OLMADI’
AYM’nin, bildirinin tabir özgürlüğü kapsamında kaldığı doğrultusunda verdiği kararı hatırlatan İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nden ihraç edilen Prof. Dr. Hakan Ongan ise şöyle konuştu:
“Karar, en az ihraç kararı kadar hukuksuz ve keyfidir. İhracımızdan sonra aldığımız bir ‘beraat’ kararı, bir de AYM’nin söz özgürlüğü kararı kelam konusu. Ayrıyeten çalıştığımız kurumda geçirdiğimiz soruşturmada ceza olarak o periyodun şartlarında bile yalnızca ‘kınama’ verildi. Tüm bu olgular ortadayken ‘ret’ kararı, AYM kararının bir bürokratik sistem yoluyla fonksiyonsuz kılınması manasındadır. İronik olan ise altı yıl sonra bu kararla hukuksal hak aramamıza ‘izin’ veriliyor olmasıdır. Bu hakkımı sendikam Eğitim-Sen ile birlikte kullanacağım.”
Cumhuriyet
