• “Biz, gece gündüz uğraşırken bir baktık ki öteki arkadaşların gözleri ‘Nereden ne çarparız’ diye dolaşırmış. Bir başımızı kaldırdık, her taraf talan ediliyor. Kimileri ‘Ben varken güzeldi, benden sonra karıştı’ derler. O denli bir şey yok. Başlar başlamaz zenginleşme iştahı da başladı.”
• “AKP iktidarında yapılan yolsuzluk, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan tüm yolsuzlukları toplasanız, fazladır. Mümkündür ki dünyanın en büyük yolsuzlukları bu ülkede yapılıyor. Her taraftan çalınıyor, her yer yağma ediliyor. Kamu gücü ferdi zenginleşme için seferber edilmiş.”
• “Sonunda bu takım ülkeyi yeni jenerasyon mafya devletine çevirecek. Bunun neresi dava? Her türlü yanlışlarını dini telaffuzlarla kapatmaya çalışıyorlar. Yani kendi süfli (aşağılık) çıkarları için dini lekelemekten de çekinmiyorlar. Bu takımda bulunmak davaya ihanettir.”

Açıklamalarıyla dikkat çeken CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, İklim Öngel’in sorularını yanıtladı.

REFAHYOL hükümetinde maliye bakanlığı yapan, AKP’nin kurucularından ve eski Başbakan Yardımcısı, şu an CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerindeki çıkışlarıyla dikkat çekiyor. AKP’lilere “Viva Zapata” sinemasını anlatan, “Hırsızlar ordusuna döndünüz”, “Davayı satanlar, davayı satanların gerisinden gidenlerdir” kelamlarıyla seslenen Şener’le Türkiye gündemini konuştuk.

– Sizi ve Erdoğan’ı yan yana getiren dava neydi?

Devlet, bürokratik değil demokratik bir devlet olacak. Çağdaş, demokratik bedellerle siyaset yapılacak. Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, insan hakları, “Yurtta sulh cihanda sulh” olacak. 3Y ile yani “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla” çaba edilecek. Bunlar bu partinin bir ortaya getirdiği insanların ortak amacıydı. Bir baktık ki biz gece gündüz uğraşırken başka arkadaşların gözleri “Nereden ne çarparız” diye dolaşırmış. Bir başımızı kaldırdık, her taraf talan ediliyor. Kimileri “Ben varken düzgündü, benden sonra karıştı” derler. O denli bir şey yok. Başlar başlamaz zenginleşme iştahı da başladı.

– Pekala niçin çabucak ayrılmadınız?

Erdoğan başbakan olduktan sonra birinci haftalarda yolumuz özelleştirmelerle ayrıldı. Hatta iki ay birbirimizle konuşmadık. Bırakmadım zira ben milletvekilinin listeye girdiği parti ve seçmen ortasında mukavele olduğuna inanırım. Ben, önümüzdeki seçimlerde aday olmamaya karar verdim.

– Sizce Cumhurbaşkanı Erdoğan “davayı sattı mı”?

Erdoğan’ın kuruluştaki davayla hiçbir ilgisi yok. Başladığı günden beri fire verdi. AKP iktidarında yapılan yolsuzluk, cumhuriyet tarihi boyunca yapılan tüm yolsuzlukları toplasanız fazladır. Mümkündür ki dünyanın en büyük yolsuzlukları bu ülkede yapılıyor. Her taraftan çalınıyor, her yer yağma ediliyor. Kamu gücü ferdî zenginleşme için seferber edilmiş.

– İktidar değiştiğinde Türkiye’nin iktisadı düzelecek mi, doları indirmek, vatandaşın alım gücünü artırmak için yeni gelecek iktidarın ne kadar müddete gereksinimi var?

CHP iktidara geldiği gün piyasalarda olağanlaşma başlar. Hükümeti devralmadan bunu herkes hissedecek. Hukuk sisteminin tahrip edilmiş olması ekonomiyi direkt etkiliyor. Hukuk devleti yok, mülkiyet hakkı garanti altında değil. Hükümet istediğinin zirvesine çöküyor. İçerideki sermaye kaçıyor.

‘PARA AKLANIYOR’

Türkiye, birileri için vergi cenneti. Daima vergi barışı çıkarıyorlar. İster yastık altında ister yurtdışında olsun “Vergi barışından yararlanmak istiyorum” diye paranızı yatırdığınız an, o para resmi hale geliyor. Yolsuzluk, rüşvet, kokain ticaretinden, terörle irtibattan, insan kaçakçılığından elde edilen paralar, bu “barış” ile yasal oluyor. Bu türlü para aklanıyor. Parayı Türkiye’de legalleştirip dışarı kaçırıyorlar.

– Mafyatik bir yapı mı tanım ediyorsunuz?

Yeni jenerasyon bir mafya devleti ortaya çıktı. Seçimle iktidara geliyorlar ancak ülkeyi mafya yolları ile yönetim ediyorlar. Mafya mantığına hizmet edecek yasalar çıkarıyorlar. Muhalefeti kanunları zorlayarak susturmaya kalkıyorlar. Bu, yeni jenerasyon bir mafya devletidir. Tüm kamu kaynaklarını ferdî çıkarları için kullanıyorlar. Konusu hata olan paraları aklama, ihale kanunlarıyla oynama var. Türkiye şu an yeni kuşak mafya devleti riski taşıyor.

– Erdoğan’ın dünü ve bugününü kıyaslar mısınız?

Bu parti önder değil, takım partisi demiştik. Erdoğan’ın kendisi bunu söyledi. Sonunda bu takım ülkeyi yeni kuşak mafya devletine çevirecek. Bunun neresi dava? Hür türlü yanlışlarını da dini telaffuzlarla kapatmaya çalışıyorlar. Yani kendi süfli çıkarları için dini lekelemekten de çekinmiyorlar. Bu takımda bulunmak davaya ihanettir.

– Cumhurbaşkanlığı adaylığı için isminiz geçiyor?

Ben CHP Konya milletvekiliyim. İşimi iyi yapmaya çalışıyorum. CHP’nin genel lideri var, ittifakın başka partileri ve önderleri var. Karar vericilere müdahale, kimsenin vazifesi değil. Misyonumuz, sorumluluk alanımızla meşgul olmak.

MİLLET İTTİFAKI KAZANIR

– Pekala kiminle Cumhurbaşkanlığı kazanılır?

Millet İttifakı kazanır. İttfakın kendisi çok kıymetli bir güçtür. Seçimi alacak durumdadır. İttifak, kazanacak olan hakikat adayı ilan edecektir.

– CHP önderi Kılıçdaroğlu ‘Geçmişte kırdıklarımızla helalleşeceğiz’ diyor. Kiminle helalleşilecek, CHP kimleri kırdı?

Sayın Erdoğan’ın CHP ithamlarında gerçek bir şey söylediğini görmedim. Kendi yanlışlarını bile CHP’ye yıkıyor. Kasaba köy gezerken görüyorum, Erdoğan’ın bu telaffuzları yüzünden CHP’den uzak durmaya çalışan bir seçmen kümesi var. Bir partinin uzun mühlet iktidarı ziyanlıdır. AKP bu uzun iktidarda yoldan çıkmıştır. Seçmendeki bu ayrışmanın kaldırılması lazım. Genel liderimizin iletisi çok kıymetli ve var olan algıları yumuşatmaya yöneliktir. Başörtülülerin Meclis’te vekil olmasını, işyerlerinde erkeklerle çalışmalarını, üniversitelerde okumalarını sağlayan CHP’dir. Başörtülü bayanların “Biz milletvekili olmak, çalışmak istiyoruz” diye verdiği gayret sonrasında bu sağlandı. Klâsik referans kaynaklarında bu türlü bir çabaya cevaz var mıydı? Yoktu. Örneğin Mevdudi’nin, Kardavi’nin yapıtlarına bir bakın cevaz değil, haramlar görürsünüz. Atatürk ile başlayan, CHP’nin devam ettirdiği bu zihniyet dönüşümü yaşanmasaydı, bugün başörtülü milletvekili olamazdı. Bunu sağlayan CHP’dir. Lakin o mahalleye sorarsan bunu engelleyen CHP. Halbuki yasaklar periyodunda CHP yoktu. Bu ülkedeki dindarlar da bilmeli ki, kendi inançlarındaki gelişmede bugün algıladığı İslam anlayışında CHP’nin katkısı vardır. IŞİD için “Bu İslam değildir” dedirten şey, CHP’nin varlığıdır.

– Sizin de katıldığınız CHP’nin KHK toplantıları çok eleştiriliyor…

OHAL, FETÖ ile çaba diye ilan edildi. Sonra iktidarı eleştiren akademisyenlerin işlerine son verildi. Biz bu OHAL periyodunda hiç ilgisiz kamudan atılan binlerce öğretim üyesinin hakkını savunmayacak mıyız? Elbette savunacağız. Eşi şehit, kendisi kanser işten atılmış. Bunu savunmayacak mıyız?

– Erdoğan ve Soros’un birebir karede olduğu masada siz de varsınız. Soros, Erdoğan için o gün iyi miydi, o denli ise bugün neden makûs oldu?

Ben Soros’u bir defa gördüm. “Toplantı var” dendi. Somut bir şey konuşulmadı. O imaj değerli değil. Ondan sonra baş başa ne konuştuğu kıymetli. O görüşmeden sonra, “Sivil Örümceğin Ağında” (*) kitabını satır satır, altını çizerek okudum. Erdoğan ile gayri resmi bir aradaydık. Sohbet ederken kitabın tezini şöyle anlattım: “Emperyal ülkeler milletlerarası bağlarında değerli değişiklikler yapıyor. ABD’de kimi vakıflar kurulmuş, o vakıflara ABD hazinesinden para aktarılıyor. Bunlar öbür ülkelerin kurumlarına, projelerine ABD projelerinin o kuruluşları tarafından benimsenmesi için para yardımında bulunuyorlar. Bunun da ötesinde hükümetler üzerinde lobi çalışmaları yapıyorlar. Onun için dünyanın yeni çarklarına dikkat etmeli” dedim. Erdoğan dikkatle baştan sona dinledi. Lakin cevap vermedi.

BEŞER ONAR MAAŞ ALAN VAR

– AKP içinde bir rahatsızlık görüyor musunuz?

Gördüklerinden rahatsızlık duymamışlarsa bir sorun var demektir. Hem maddi çıkarlar hem de makamlar… Beşer onar maaş alan var. Bu türlü bir yapı olmuş.

(*) Sivil Örümceğin Ağında, Mustafa Yıldırım.

Cumhuriyet