Partisinin Kurucular Şurası Toplantısı’nda konuşan Davutoğlu, Vatan Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek’in “Yakında devlet Abdullah Öcalan’ı bırakacak. O da silahları bırakma daveti yapacak” demesine karşın ne MHP önderi Bahçeli’den, ne de AKP Genel Lideri Tayyip Erdoğan’dan reaksiyon gelmediğini savundu.
Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“BAHÇELİ ERKEN SEÇİM YOK DERSE, SEÇİM VAR DEMEKTİR”
“Bahçeli bugün erken seçim olmayacağını söylemiş. Şayet Bahçeli bir periyotta erken seçim olmayacak demişse bilin ki kesinlikle olacak demektir. 2001’de ‘erken seçim yok’ dedi, Ecevit’e hürmetini tabir etti, ülke erken seçime gitti. Artık Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı ilan ediyor, 2023 yılında bir sonraki seçimde ve erken seçim olmayacak diyor. 2018’de Bahçeli ve Erdoğan milletin huzuruna gidip, ‘Erken seçime bahsetmek vatana ihanet’ derken, Mayıs’ta erken seçim kararı aldılar. Bu demektir ki Bahçeli ne vakit erken seçim yok derse, bir erken seçim olur bu memlekette.”
“TÜRK LİRASINA İTİMADI KAYBETTİRDİNİZ”
“Milleti avuttukları bir palavra dünyasında yaşatıyorlar. Propaganda makinelerini işletiyorlar, lakin halktan kopuklar. Bir millet niçin altına koşar. Bahçeli’ye ve Erdoğan’a soruyorum, Hazine ve Maliye Bakanı’na sormaya gerek yok, o umursamıyor. Doları da altını da umursamaz lakin en kıymetlisi Türk lirasını umursamaz. Doları umursamamasını anlarım lakin Türk lirasını umursamıyor bunlar. Erdoğan yastığınızın altındaki altınları getirin, ülke iktisadına katın diyor, Erdoğan milletinin yastığının değil artık yorganının yatağının her yeri altın. Niçin? Zira, size güvenmiyor. Türk Lirasına inancı kaybettirdiniz siz.”
“PRİME MİNİSTER” KELAMLARI
“Bahçeli geçen hafta bize “Serok Ahmet” diye hitap etmiş, bugün de devam etmiş. ‘Serok Ahmet çok gürültü çıkarıyor’ demiş. Serok Ahmet diye bize ne vakit denildi, biliyor musunuz? Siz rahat yatağınızda Ankara’da yatarken, biz terörle çabayı alanda yaptığımız günlerde Diyarbakır’da daha o yiğit askerlerimiz, teröre karşı uğraş verirken Diyarbakır’a giderken 10 binlerce Diyarbakırlı bizi hitap etmeye davet etmişti, hazırlanmış bir miting değildi. Biz orada dönüp kendilerine şunu söyledik. Biliniz ki ‘Torosların doruğunda bir Türkmen obasında doğmuş bir çocuk olarak, benim bu ülkede hakkım ne ise, Hakkari dağlarında ve Diyarbakır’da doğmuş Kürt aşiret çocuklarının hakkı odur’ dediğimde bütün bir Diyarbakır, bütün o meydan Serok Vezir diye inlemişti. O vakit da eleştirmiştiniz ben de o vakit size demiştim ki ben yurt dışında konuştuğumda ecnebi lisanıyla bana ‘prime minister’ denildiğinde rahatsız olmuyorsunuz da memlekette bu toprakların has çocuklarının ana lisanlarıyla bana hitap etmesine niçin rahatsız oluyorsun demiştim.”
“BİR KESİTİN LİSANINA HAKARET EDEMEZSİNİZ”
“Ülkemizde milyonlarca insanın kullandığı bir lisanı nasıl hakaret ögesi olarak kullanırsınız? Bana hakaret etmenizi dahi affedebilirim, lakin bu ülkenin vatandaşlarının bir kesitinin lisanına, örfüne hakaret etmenizi asla kabul etmeyiz.”
“KÜRTÇE DE TÜRKÇE DE AZİZDİR”
“Horasan’dır bizim ilimiz diyerek, bana ninniler okuyan babaannemin o hoş ninnisindeki Türkçe ne kadar azizse, Dicle kenarından ki bayanların çocuklarına söyledikleri ninnilerdeki Kürtçe de o kadar sevgilidir. Aziz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız, eşit vatandaşlara kimse hakaret edemez.”
“İKTİDAR’IN 3 ORTAĞI VAR”
“İktidarda görünüşte Cumhurbaşkanı tek hakim lakin 3 ortak var. Bahçeli bir taraftan görüş beyan ederken, dün Perinçek de bir görüş beyan etti. Dedi ki ‘yakında devlet Abdullah Öcalan’ı bırakacak o da silahları bırakma daveti yapacak’”
“ÜLKEYİ PERİNÇEK YÖNETİYOR”
“Perinçek’in bu tabirinden sonra da ne Bahçeli’den ses çıktı, ne Erdoğan’dan bir ses çıktı. Demek ki bu ülkeyi onlar değil de Perinçek yönetim ediyor. Bahçeliye sorma vaktidir, bize karşı o gür çıkan sesiniz bu küçük ortağınıza karşı niçin hiç çıkmaz? Kim sizi neye ikna etti? Hangi pazarlıkları yaptınız şehitlerimizin kanı üzerinden ve Doğu’daki vatandaşlarımızın yaptığı fedakarlıklar üzerinden?”
“BAHÇELİ SES ÇIKARAMAZ”
“Gürültü çıkarmak demiş Bahçeli ses çıkaramadığı için bizim sesimizi gürültü zannediyor. Neye ses çıkaramıyor? Öcalan’ı televizyona çıkardılar, ses çıkarmaz. Bir akademisyen Abdullah Öcalan’dan mektup getirir, kanunlara karşıt olarak ses çıkarmaz. En küçük ortak Abdullah Öcalan televizyonlara çıkacak diyor, ses çıkarmaz.”
“NEDEN AZERBAYCAN MASADA YALNIZ BIRAKILDI”
“Bahçeli’ye ve Erdoğan’a soruyorum, bütün Dünya Azerbaycan’a verdiğimiz askeri takviyeden bahsederken, neden Türkiye masada yok? Niçin masa Moskova’da kuruluyor ve niçin Aliyev orada yalnız bırakılır?”
Cumhuriyet
