Türkiye’de 24 bin 965’i erişkin olmak üzere toplam 39 bin 279 ağır bakım yatağı bulunuyor. Ağır bakım yataklarının yüzde 42.9’u Sıhhat Bakanlığı, yüzde 41.3’ü özel hastaneler, yüzde 15.6’sı üniversite hastanelerinde yer alıyor. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, bilimsel münasebetlere dayandırılamayan erken açılma kararları nedeniyle bilhassa 1 Haziran sonrasında hem olgu sayılarında hem de ağır bakımda tedavi gören, teneffüs dayanağına ihtiyaç duyan hasta sayılarında artışın yaşandığını anımsatarak “Nitelikli, kamusal kaynaklı sıhhat hizmet sunumuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Gereksinim duyulan vilayetlerde pandemi hastaneleri tekrar faaliyete geçmeli ve özel-kamu-üniversite tüm ağır bakım servislerinde Sıhhat Bakanlığı uyumu ile hizmet sunumu yapılmalıdır. Şayet pandemi periyodunda kamu-özel-üniversite tüm hastanelerin içine düştükleri finansal zorluklar çözülmez ise yalnızca ağır bakımlar değil tüm servislerde sorun yaşanacağı aşikârdır” dedi. 

‘AKILCI KULLANILMIYOR’

Sıhhat Bakanı’nın, koronavirüs tablosunda yaptığı değişiklik ile ağır bakım ve entübe hasta sayısını tablodan kaldırdığını lakin bunun birtakım vilayetlerde hastalara ağır bakım servislerinde yatak bulunmaması problemini ortadan kaldırmadığını belirten Demir ve Kılıç “Bugün birçok vilayette ağır bakım servislerinde boş yatak bulunamamasının temel nedenleri ortasında hastane işletmelerinin ağır bakım yataklarını en çok para kazandıran hizmet olarak görmesi, ağır bakım servislerine endikasyonsuz hasta yatışları ve ağır bakım yataklarının akılcı kullanılmaması, Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun 29 Haziran 2020 tarihinden itibaren özel hastanelere Covid-19 tedavisi gören hastalar için ağır bakım pandemi bakım fiyatı ödemesini iptal etmesi yer almaktadır” değerlendirmesini yaptı. 

Demir ve Kılıç, “Özel-kamu-üniversite tüm ağır bakım servislerinde Sıhhat Bakanlığı uyumu ile hizmet sunumu yapılmalıdır” dedi.

Cumhuriyet