HDP Eş Genel Liderleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası açılması üzerine açıklama yaptı. Parti Genel Merkezi’nde yapılan açıklamada birinci kelamı Pervin Buldan aldı.
Buldan, “Biz AKP hükümetine seçimlerde önümüze konulacak olan birinci sandıkta derslerini vereceğiz. Lakin şimdiden demokrasi güçlerinin bir ortaya gelerek AKP hükümetine bu fotoğrafı vermesinin vakti gelmiştir” dedi.
Buldan şöyle devam etti:
“Cezaevlerinde haksız bir biçimde tutuklu kalmayacağı bir ortamı daima birlikte yaratmak bizlerin misyonudur. Halkımıza, parti çalışanlarımıza, vilayet ve ilçe örgütlerimize davet yapmak isterim: Hiç kimse enseyi karartmasın, moralsiz olmasın. HDP var olduğu sürece halklarımızın yanında olmaya ve demokratik siyaset yapmaya devam edeceğiz. Önümüzde Newroz var. Bu hafta sonu Türkiye’nin birçok yerinde büyük coşkuyla, moralle Newroz Bayramımızı kutlamaya hazırlanıyoruz. Başta Kürtler olmak üzere tüm Türkiye halklarını Nevruz alanlarında birlikte halay çekmeye, demokrasi çabasını vermeye çağırıyoruz.”
Daha sonra kelam alan Mithat Sancar, “İktidar girdiği çözümsüzlük patikasından çıkma imkanlarını bütünüyle yok edecek adımlar atıyor. Bunun pek çok göstergesi ve örneği önümüzde duruyor. 2015’ten bu yana sürdürülen siyasi darbe süreci derinleşerek devam ediyor. Siyasi darbe süreci temel itibariyle HDP üzerinden yürütülse de gaye Türkiye’de demokrasi umudunu Türkiye’de özgür gelecek inancını yok etmektir. Siyasi darbe operasyonunun çeşitli kademelerden geçerek geldiği nokta faşizmi kurumsallaştırmak ve büsbütün yerleştirmektir. HDP’ye yönelik baskılar ve yeni ataklar esasen bu yolda kendilerine en büyük pürüzün kim olduğunun da itirafıdır. HDP taviz vermeyen duruşuyla, tahlil siyasetlerinde inadıyla bu iktidarın ilerlemesinin önünde en büyük güç olduğunu göstermiştir,” dedi.
“TÜKENİŞ İTİRAFIDIR”
Sancar, “4 Kasım 2016 darbe operasyonunun bir basamağıyla arkadaşlarımız tutuklandı o günden bu yana sayısız belediye liderimiz, çalışanımız zindanlara tıkıldı. Umdular ki ‘HDP bitecek, çökecek, eriyecek’ lakin tam karşıtı oldu. HDP ne tek tek şahıslardan ibarettir ne bir binadır. HDP güçlü bir fikriyattır, HDP halktır. Halkı bitirmek mümkün olsaydı bu güne kadar bütün diktatörlükler ebediyen yaşıyor olacaklardı. 28 Şubat üzere bir örnek var önümüzde. Bin yıl süreceğini tez etmişti 28 Şubat’ın sahipleri fakat başaramadılar. 28 Şubat’ta 12 Eylül üzere bir darbe süreciydi 4 Kasım 2016’da darbe sürecidir, dün itibariyle bu darbe sürecine yeni bir boyut eklenmiştir. Bu ataklar Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin haksız bir formda düşürülmesi hem de hakkımızda kapatma davası açılması iktidarın çaresizliğini bir kere daha ortaya koymuştur. Türkiye çoklu krizler içindedir. Tahlil üretmesi mümkün olmayan iktidar artık öbür hareketlerle ömrünü uzatmaya çalışıyor. Halkın ekmek, özgürlük kederi var. Halkın barış hasreti var. İktidarın seçtiği yol diktatörlük prosedürleri, hukuk dışı araçlar ve yönelimlerdir. Bizi bitirmek onlar için bekalarını teminat altına almanın yolu üzere görünüyor lakin bizi bitirmeye çalıştıkça kendileri tükeniyor. Bize yönelik her hücum iktidarın tükeniş itirafıdır. HDP yürüyüşüne kararlı bir formda devam edecektir. Bizim demokratik siyasette yürümek için imkanımız çok gücümüz büyüktür. Biz halkımızın bu inancını bu takviyesini en ileri noktaya götürecek yolları bulacağız. Bu yolların ne olduğunu kısa müddette halkımız da görecek,” sözlerini kullandı.
Toplantının akabinde tekrar kelam alan Pervin Buldan, “Partimize kapatma davası açılması tekrar bir darbe hukukunun ortaya konması demektir. Bu ülkenin toplumsal barışa, demokrasiye, adalete olan gereksinimi, ve iktidarın getirdiği sefalete dur demek HDP’nin birinci vazifesidir. Dün akşamdan bu yana bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, 12 milyona yükseldi. Bizim oy oranımız yüzde 11 civarındaydı, dün akşamdan sonra yüzde 20’lere yükseldi. Biz buradayız,” dedi.
Cumhuriyet
