İstanbul Veteriner Tabipler Odası Idare Konseyi Yöneticisi Prof. Dr. Murat Arslan, Kurban Bayramı’nın halk sıhhati, hayvan sıhhati, hayvan refahı ve ekonomik boyutları olan bir tertip olduğunu belirterek, “Böylesine karmaşık ve hayli kısa bir müddette gerçekleşen tertibin sağlıklı ve huzur içerisinde geçmesi için pandemi koşulları da dikkate alınarak önemli tedbirler alınmalıdır” tabirini kullandı. 

Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de geçen yıl Kurban Bayramı’nda yaklaşık 3,5 milyon kurban kesildiğinin iddia edildiğini aktardı. 

“ZOONOZ MARAZLAR, TOPLULUK SIHHATI İÇİN RİSKLER OLUŞTURMAKTADIR”

İstanbul’da kesilen kurbanların yarısına yakınının belediyelerin denetlediği ünitelerde, kalanının ise otopark üzere kesite iyi olmayan yerler ile sokaklarda yapıldığını aktaran Arslan, şunları kaydetti: 

“ÖNEMLİ BİR İNSAN TRAFİĞİ OLUŞACAKTIR”

Arslan, Kurban Bayramı öncesinde hayvanların, epeyce uzun aralar katederek kesim yahut kent değiştirdiğini, bu seyahatlerde araç başına en az 3 kişinin hayvanlara refakat ettiğini bildirdi.

Kurban Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Bildiri’ye nazaran, bu yıl kurbanlıkların kurban satış meydanlarına 16 Temmuz’dan itibaren getirileceğini aktaran Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kurban öncesi, sırası ve sonrasını da kattığımızda hayvanlar satış ve kesim meydanlarında en az 3 hafta kalmaktadır. Vatandaşların kurbanlık satın almak için çok sayıdaki kurban satış sahasını ziyareti, kurbanlığın kısmı ve muhtaçlık sahiplerine dağıtımı sırasında kıymetli bir insan trafiği oluşacaktır. Bu hareketliliğin Kovid-19’un bulaşması açısından kıymetli bir risk oluşturacağı açıktır. Resmi kurumların kayıtlarına nazaran, 2019 yılı Kurban Bayramı’nda İstanbul’da yekun 144 bin 311 büyük ve küçükbaş kurban kısmı yapılmıştır. Lakin hayli kıymetli sayıda kayıt dışı kesitler de yapıldığı bilinmektedir.

“YAKLAŞIK 1 MİLYON İNSAN RİSK ALTINDA”

Vatandaşlar, sayısı 200’den fazla olan kurban satış sahasında nispeten sıkışık bir halde, hijyen kurallarının olmadığı bir ortamda bir arada bulunacaktır. Her kurbanın satışı, kesiti ve dağıtımı ile aile bireylerinin teması da düşünülürse yaklaşık 1 milyon kişinin bulaş açısından risk altında olduğu düşünülebilir. Gayrı kentlerden gelen çok sayıdaki üreticinin bayram sonrası dönüşleri de bu kentlere illetin taşınmasına aracılık edebilir. Tüm bu riskler düşünüldüğünde yaklaşan tertibin Kovid-19 önlemleri açısından ayrıyeten kıymetlendirilmesi, bulaşmanın minimuma indirilmesi için tedbirler alınması ve kamuoyunun hususa ait bilgilendirilmesi ehemmiyet arz etmektedir.” 

“ALINACAK TEDBIRLERIN TEMEL GAYESI İNSAN TRAFİĞİNİ AZALTMAYA YÖNELİK OLMALI”

 Arslan, alınacak tedbirlerin temel maksadının insan trafiğini azaltmaya yönelik olması gerektiğini belirterek, şu tavsiyelerde bulundu: 

“Öncelikle kurbanlıkların transportu yapılmadan, yetiştirildiği yerlerde bölüme sevk edilmesi için girişimler geliştirilmelidir. Bu gayeyle büyük kentlerde yaşayan vatandaşlar vekaletle memleketlerinde kesim yapmaya teşvik edilmeli ve kesimdeki muhtaçlık sahiplerine ulaştırılması sağlanmalıdır. İstanbul’da yapılacak kısımlarda kurban sahibinin kesim bölgesine gelmeden, kurbanının vekalet verdiği kurum tarafından kesilerek kendisine ulaştırılması, yasalar ve altyapı imkanları elverdiği orantıda, lokal idarelerin bağışlanan kurbanları kavurma ve gibisi eserlere işledikten sonra gereksinim sahiplerine ulaştırması üzere seçenekler değerlendirilmelidir. 

Kurban kesim ve satış mekanlarının kapasiteleri yarı yarıya düşürülmeli, toplumsal ara kuralları ödünsüz uygulanmalıdır. Satış ve kesim tarafları bariyerlerle sonlandırılmalı, giriş kapıları denetimli olmalıdır. Kurban satış konumlarında pazarlık yaparken tokalaşmanın önüne geçilmeli, maske ve ateş denetimi kesinlikle yapılmalı, tüm ziyaretçilerin galoş giymesi sağlanmalıdır. Kesitlerin 3 güne yayılması ve randevulu yapılması için düzenleme yapılmalıdır.”

“KESİLEN KURBANLAR HAK SAHİPLERİNE AMBALAJLI VERİLMELİDİR” 

Cumhuriyet