30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen sarsıntıda enkaz altından son kurtarılan kişi, Ayda Gezgin oldu.
Sarsıntıya, annesi Fidan Gezgin ile İstek Beyefendi Apartmanı’ndaki konutlarında yakalanan minik Ayda, tam 91 saat sonra gruplar tarafından enkaz altından çıkarılmış, anne Fidan Gezgin ise hayatını kaybetmişti.
Sarsıntının simge isimlerinden biri olan 4 yaşındaki Ayda, ağabeyi Atakan ve babası Uğur Gezgin ile hayatına devam ediyor. Geçen bir yıllık sürecin kendileri için sıkıntı olduğunu, çocuklarının ruhsal tedavi görmeye devam ettiğini belirten baba Uğur Gezgin, “Atakan ve Ayda, sarsıntıdan evvel de çok iyi anlaşıyordu. Artık de çok iyi anlaşıyorlar. Sonuçta üçümüz birbirimize bağlanmış durumdayız” diye konuştu.
“ANNE HASRETİ OLUYOR”
Geçen bir yıllık süreyi anlatan Gezgin, “Bizim için kuvvetli bir süreç oldu. Birinci başlarda çocukların tedavileri ön plandaydı. Daha sonra okullar açıldı, iş hayatımı sisteme oturttum. Hayat devam ediyor. Çocuklarımız için hayata iki elle sarılmış bir vaziyette devam ediyoruz. Ayda’nın ruhsal olarak daha ağır bir devri olacağını düşünüyorduk lakin herhalde enkazda kaldığı süreyi uyuyarak geçirdiği için tabiplerin beklediği üzere olmadı. Birinci vakitlerde karanlık korkusu fazlaydı. Onu atlattık. Enkaz altındayken iş makinelerinin seslerinden ötürü çok seslere yansısı oluyor fakat onu da atlatmaya çalışıyoruz. Anne hasreti oluyor. Lakin genel manada Ayda iyi. Okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini seviyor. Ayda depremzede olduğunu aslında tam olarak bilmiyor lakin o denli bir olay yaşadığını biliyor” sözlerini kullandı. Gezgin, Ayda’yı kurtaran AFAD takımı ile de sık sık görüştüklerini kelamlarına ekledi.
“DEĞİŞEN BİR ŞEY GÖRMÜYORUM”
Geçen yıldan bu yana sarsıntı farkındalığının artmadığını söyleyen baba Gezgin, şöyle konuştu:
“Geçen yıldan bu yana değişen bir şey görmüyorum. Beşerler hiçbir şey olmamış üzere devam ediyor. Hasarlı konutlarda oturmaya çalışanlar var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkes kendi çabasını veriyor lakin bu mevzuyla ilgili insanların bilinçlenip ders çıkardığını düşünmüyorum. Gereken dersi hem almadık hem de bu durumu fırsatçılığa çeviren beşerler da var. Sağlam olduğunu düşündüğünüz bir mesken olağanda 600-700 bin liraysa, şu anda 1 milyon 500 bin liradan aşağıya konut yok. 3 bin liradan aşağıya kiralık mesken yok. Düşük fiyatlı kiralık konutlarda oturan insanların, baskı uygulanarak meskenden çıkması isteniyor ki daha yüksek fiyatla öteki kiracı bulunsun. Bu biçim beşerler da maalesef var. Tahminen beşerler da çaresizlikten hasarlı meskenlere yöneliyor. Bu nasıl çözülecek bilmiyorum. Ben de benzeri şeyler yaşadım. Mesken olağanda 1 milyonsa, anında 1 milyon 500’e çıkaran beşerler oldu. ‘Depremzedelerden kurul alınmayacak’ denmesine karşın 30 bin liraya yakın komite isteyen emlakçılar oldu.”
“DAVA SÜRECİNDE ŞOKE OLUYORUZ”
İstek Beyefendi Apartmanı’na ait süren davayı da takip ettiğini belirten Uğur Gezgin, “Davaları takip ediyoruz. Dokümana imza atmadığını söyleyen mimarlar, inşaat sürerken orada bulunmadığını söyleyen inşaat mühendisleri var. Dava sürecinde şoke oluyoruz. İnşallah yanılgısı olanlar gereken cezayı alır” dedi.
Cumhuriyet
