Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde verdiği ve hâlâ yerine getirilmeyen “3600 ek gösterge” kelamına ait tartışma CHP’nin bastırması nedeniyle tekrar gündeme gelmiş durumda. CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim vaadi olarak gündeme getirdiği, eksik de olsa iktidarın uygulamaya çalıştığı başka mevzular ise taban fiyatın önemli oranda artırılması, emeklilere bayram ikramiyesi, taşeron emekçilerin takıma alınması olarak sıralanıyor. Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanlarından Erdoğan Toprak’la görüşürken, “Emekli Emniyet mensuplarıyla bir ortaya geleceğiz, genel liderimiz 3600 ek gösterge vaadini tekrarlayacak, bu haksızlığın giderilmesi için dikkatleri bu mevzuya çekecek” demişti. Evet, hedef maksadına ulaştı ve iktidarın da dikkati bu noktaya çekildi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bizim vaadimiz. 2022 sonuna kadar bu mevzuyu çözeceğimizi memurlarla yapılan kontrata de koyduk” demek zorunda kaldı. Aslında Kılıçdaroğlu, bu vaadi çok daha evvel gündeme getirmiş ve 2018’de beyannameye de konulmasını sağlamıştı. Kılıçdaroğlu’nun ısrarı, başka partileri de tıpkı vaadi sahiplenmeye yöneltmişti.
MİNİMUM FİYATLA BAŞLADI
Lakin, Kılıçdaroğlu’nun birinci defa gündeme getirdikleri bununla hudutlu değil. Biz Kılıçdaroğlu’nun iktidarın bir boyutuyla uygulamaya çalıştığı vaatlerini düşünürken başdanışman Tuncay Özkan aradı. Aklımızdakileri sıralayınca, “Taşeron emekçilere takım konusunu da unutma” diye anımsattı. Artık sırayla gidelim. Evvel taban fiyat… Taban fiyatı büyük oranda yükselteceklerini birinci olarak 2015 seçimlerinde gündeme getirmiş Kılıçdaroğlu. Bu vaadin akabinde iktidar, daha evvel olmayan bir oranda taban fiyatı yükseltmek zorunda kalmış. Lakin günümüzde, hükümetin uyguladığı taban fiyat ile CHP’li belediyelerde uygulanan minimum fiyat ortasında önemli farklar var. Örnek mi? Çankaya Belediyesi’nde 4 bin 100 TL’nin altında maaş alan çalışan yok.
EMEKLİ VE TAŞERON EMEKÇİLER
Sonra emekliye ikramiye konusu. Bunu da 24 Mart 2015’te gündeme getirmiş CHP ve önderi. Her emekliye Şeker ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vaadinde bulunulmuş. Hükümet bunu da sahiplenmiş. Fakat ikramiyeler bir maaş olmamış ve en fazla 1000’er TL olarak uygulanmış. Bir de kamuda taşeron emekçi olarak istihdam edilenlerin takıma alınması. Kılıçdaroğlu, bu vaadinin 2011 seçim beyannamesine konulmasını sağlamış. “Kamuda asli görevlilerin yapması gereken birçok işi yapmalarına rağmen taşeron personellerin ‘üvey evlat’ uygulamasına tabi tutulmalarını asla kabul etmeyeceklerini” söyleyen Kılıçdaroğlu, bu vaadinin de iktidar tarafından yapılmasını sağlamış. Fakat, emekçilerin takıma alınması sırasında partizanlık yapıldığı argümanları da kamuoyunda uzunca mühlet tartışıldı. Bunlar, tatmin edici seviyede olmasa da Kılıçdaroğlu’nun muhalefetiyle iktidara yaptırdıkları.
MKEK ÖZELLEŞTİRİLEMEDİ
Ayrıyeten bir de CHP ve Kılıçdaroğlu’nun engelledikleri var. Örneğin Makine Kimya Sanayisi Kurumu’nun (MKEK) özelleştirilmesi teşebbüsü. Muhalefetin gösterdiği reaksiyon üzerine kurum, kamuya bağlı bir şirket haline getirildi. Fakat çalışanların aleyhine gelişmeler fazla kamuoyuna yansımıyor. Hafta içi arayan bir çalışan, kendisine “Maaşının yüzde 10 düşürülmesi, çalışma saatlerinin yüzde 10 artırılmasının önerildiğini”, kabul etmeyince de “havuz memuruna dönüştüğünü, kendisine uygun kurum aradığını” lisana getirdi. Duyumlarımız, kurum çalışanının bir formda eritileceği ve yeni kadrolaşmaya gidileceği tarafında. Umarız gerçek çıkmaz.
TANK PALET’TE PERSONELLER KAYBETMEDİ
Kılıçdaroğlu’nun yılmadan, vazgeçmeden gündemde tuttuğu ve iktidarı zorladığı kıymetli hususlardan birisi de Tank Palet Fabrikası. Bu husustaki çıkışları, sağ seçmen tabanında dahi karşılık bulunca iktidar, sendikalarla görüşmek zorunda kaldı. Çalışanların hakları tatmin edici seviyede olmasa da korunmaya çalışıldı, her şeyden kıymetlisi ülkeyi yönetenler kamuoyuna hesap vermek zorunda kaldı. Fakat Tank Palet’te hala ulusal çıkarları düşünenlerin anlayışı yerleşebilmiş değil.
Cumhuriyet
