74. Cannes Sinema Festivali’nin galaları sürüyor ve her galada birbirinden ünlü yıldızlar kırmızı halıda uzunluk gösteriyor. Dün “De Son Vivant” isimli sinemanın galasını izleyenler, 10 dakika içinde Fransız sinemasının üç kıymetli yıldızının art geriye kırmızı halıda uzunluk gösterdiğine şahit oldular. Açıkçası tesadüf yapıtı Cannes’ın Youtube kanalını izlerken bu tarihi anlara şahit olmak benim için de heyecan verici bir tecrübeydi.
Sırasıyla evvel günümüz Fransız sinemasının en değerli bayan yıldızı Marion Cotillard, birkaç dakika sonra 80’li ve 90’lı yılların unutulmaz yıldızı Isabelle Adjani ve nihayet 60’lı yıllardan bu yana Fransız sinemasının en büyük yıldızlarından Catherine Deneuve kırmızı halıda basın mensuplarının ve kameraların önünden yürüyerek geçerken enteresan müşahedeler de yapıldı elbette.
Her şeyden evvel Marion Cotillard alışılageldiği üzere başrolünde oynadığı bir sinema için değil, yapımcılığını üstlendiği ve Cannes’da görücüye çıkan “Bigger Than Us” isimli sinema için çıkmıştı kırmızı halıya ve bu yüzden olsa gerek sinema takımının tam merkezinde değil sol başında, en kenarda duruyordu. Cotillard üzere Oscar ödüllü büyük bir memleketler arası yıldızın bu mütevazı manzarası çok kıymetliydi elbette ve her ne kadar basının isteklerini kıramayıp her seferinde solo olarak poz verse de sonrasında süratli adımlarla gelip grubun kenarındaki yerini alıyordu. Egoların stratosfere yükseldiği böylesi bir ortamda kenarda durmak hiç de rahatsız ediyor üzere değildi onu ve hatta global ısınmayı husus alan sinemanın direktör Flore Vasseur ve takımın öteki üyelerinin öne çıkmasından memnudu.
“Bigger Than Us” grubu salona girdikten yalnızca dakikalar sonra yeni bir heyecan dalgası yayıldı kırmızı halıda. Isabelle Adjani gelmişti! Açıkçası 80’li ve 90’lı yıllarda birçok dayanılmaz sinemada izlediğim ve hoşluğuna üzücü halde hayran olduğum bu süper bayanı en son ne vakit perdede izlediğimi hatırlamıyorum. Bir müddettir yıldızının eskisi üzere parlamadığı çok açık. İşin trajik yanı, Adjani de bu durumun farkında olmalı ki kırmızı halıyı süratli adımlarla geçti, Cannes TV kanalına hiç prestij etmedi, mikrofonlara konuşmadı, poz vermesi gerektiğinde kendi etrafında dönerek, fotoğrafçılara pek hakikat dürüst kare lamlarına da müsade etmeden, asık bir hızla yaptı işini. Kendi jenerasyonunun öbür yıldızları, örneğin Isabelle Huppert hala faal bir halde çalışır ve övgü üzerine övgü, ödül üzerine ödül alırken Adjani’nin bu derece ‘dışarıda’ kalması onun bu kırgın ve öfkeli halinin bir açıklaması olabilir mi? Meraklısı için çabucak açıklayalım; Isabelle Adjani kırmızı halıda başrolünü oynadığı “Soeurs” sinemasının direktörü Yamina Benguigui ile birlikte yürüdü.
Ve çabucak Adjani’nin akabinde bu kere öteki bir yıldız isim, hem de Fransız sineması denince akla birinci gelen bayan yıldız olan Catherine Deneuve çıktı kırmızı halıya. Böylelikle 10 dakika içinde Fransız sinemasının bir re3sm-i geçidini izlemiş olduk bu tarihi akşamda. Deneuve son derece rahat, kendinden emin bir biçimde geldi, evvel Cannes Tv için röportajını verdi ve sonra başrollerinden birini üstlendiği “De Son Vivant” isimli sinemanın takımı içindeki yerini aldı (tam ortadaydı elbette). Bir yanında sinemanın başka başrol oyuncuları Benoit Magimel ve Cecile De France, öbür yanındaysa sinemanın direktörü Emmanuelle Bercot ve tekrar oyunculardan Melissa George vardı. Kısacası, değişik bir 10 dakikaydı.
Cumhuriyet
