Anayasa Duruşması (AYM), 15 Temmuz darbe teşebbüsünün bastırılması kapsamında hareket eden sivillere hukuksal, mali ve cezai zırh getiren düzenlemenin iptali talebini oybirliğiyle reddetti. Kararın verildiği toplantıda, darbe teşebbüsü sırasında halk ateş açan askerlere yönelik aksiyonların yasal müdafaa hakkı kapsamında olduğu, fakat teslim olmuş askerlere yönelik hukuk dışı aksiyonlar için yargı yolunun açık olduğu görüşü öne çıktı. Bu görüşün gerekçeli karara girip girmeyeceği merak konusu oldu.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde duyuru edilen OHAL kapsamında yapılan düzenlemeyle, 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör hareketleri ile bunların devamı niteliğindeki hareketlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar yahut önlemleri icra eden, her türlü isimli ve idari tedbirler kapsamında misyon alan bireyler hakkında hukuksal, mali ve cezai sorumsuzluk getirildi.
1 Şubat 2018’de yapılan değişiklikle de 6755 sayılı yasanın 37. unsuruna “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına yahut resmi bir misyonu yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör aksiyonları ile bunların devamı niteliğindeki hareketlerin bastırılması kapsamında hareket eden şahıslar hakkında da birinci fıkra kararları uygulanır” fıkrası eklendi.
Bu kararla, darbenin bastırılmasında vazife alan sivillere de yargısal zırh getirilmiş oldu. CHP, düzenlemenin yalnızca sivillere yönelik zırh getirilen kısmının anayasaya alışılmamış olduğu gerekçesiyle iptali talebiyle AYM’de dava açtı.
Yüksek Duruşma, 13 Temmuz’da yaptığı toplantıda, iptal talebini oybirliğiyle reddetti. Toplantıda, darbenin bastırılmasında yasal müdafaa dışındaki hareketlere karşı yargı yolunun açık olduğu görüşünün öne çıktığı öğrenildi.
Örneğin Boğaziçi Köprüsü’nde askerlerin kemerle dövülmesi üzere teslim olmuş askerlere yönelik sivillerin hukuk dışı aksiyonları için yargı yolunun kapalı olmadığını belirten üyeler, halka ateş açan askerlere dönük hareketlerin ise legal müdafaa olduğunu kaydetti.
Bu görüşlerin de “uygun lisanla” gerekçeli karara yazılacağı söz edildi.
Cumhuriyet
