SOL Parti Ekoloji Çalışma Kümesi tarafından hazırlanan Orman Yangınları Raporu’nda “Yangınlar, ‘ben yaptım oldu’ zihniyetinin eseridir” denildi. Ormanlar üzerinde yetkisi olmayan tek kurumun OGM haline getirildiği vurgulanan raporda, “Orman toprakları maden ve turizm şirketlerine, 5’li-10’lu çetelere altın tepsiyle sunulmakta” sözleri kullanıldı.

İklim krizine dikkat çekilen raporda, ormansızlaşma ile gayret ve orman siyasetlerinin ehemmiyetine vurgu yapıldı. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) bu bahse dair ne çeşit tedbirler aldığının ise bilinmediğinin altı çizilen raporda, Orman Bakanlığı’nın vazifeleri de sıralandı.

Bakanlığın datalarına nazaran orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğu hatırlatılan raporda, Bakanlığın bu hususa dair siyasetsizliğine dikkat çekildi.

DENEYİMSİZ VE EĞİTİMSİZLİK

OGM’nin işçi siyasetindeki liyakatsizliğin altı çizilen raporda, “Orman siyasetleri açısından yangının çıkmadan önlenmesi ve yayılımının engellenmesi için liyakat sahibi, deneyimli, eğitimli işçi istihdamı sağlanmalıdır. Fakat görülmektedir ki AKP iktidarının, tüm kurumlarda olduğu üzere OGM işçi siyaseti da liyakatten uzak ve partizanlaşmıştır. Kontratlı, taşeron şirket üzerinden yapılan işler, teminatsız istihdam ile ve sık işçi değişimiyle sonuçlanmaktadır. Rotasyon sıklığı, bölgeyi tanımayan çalışanın tedbir geliştirmesinde problemlere yol açmaktadır” denildi.

Akdeniz ve Ege Bölgesi’nin ‘yangın bölgesi’ ilan edildiği fakat gerekli adımların atılmadığına vurgu yapılan raporda, “Kızılçam ormanlarında sıklık ve aralama bakım bölümlerinin vaktinde yapılması ve bilhassa yol kenarlarında yangın muhafaza şeritlerinin yapılması elzemdir. Bu süreçler yapılmamış, bu bölgelerde kızılçam ortalarına 300-400 metre ortayla yangının gelişmesini engelleyici, mezarlık selvisi üzere ağaç dikimleri yapılmamıştır” sözlerine yer verildi.

Orman köylerinde yaşayan yurttaşların sürece yabancılaştırılarak ormanları muhafaza vazifesinin taşeronlara devredildiğine dikkat çekildi. Anayasa’nın 169’uncu unsuru hatırlatılarak devletin ormanların korunması için yöre halkına eğitim verme ve işbirliği yapma vazifesi olduğu vurgulandı. Fakat iktidarın bu misyonu yerine getirmediği kaydedildi.

YETKİSİZ TEK KURUM OGM

“6831 Sayılı Maddede yapılan değişikliklerle özelleştirmenin, rantın önü açıldı” denilen raporda, “Son olarak 28 Temmuz 2021 tarihli Turizm Teşvik Yasası ile ormanlara tek adam rejimi tarafından el konulmasının yolu açılmıştır. Ormanlar üzerinde yetkisi olmayan tek kurum OGM haline getirilirken, orman yerleri maden ve turizm şirketlerine, 5’li-10’lu çetelere altın tepsiyle sunulmakta” denildi.

Ülkenin dört bir yanında yaşanan orman yangınlarına geç müdahale edildiği belirtilen raporda, bu nedenle de yangınların iktidar eliyle büyütüldüğü vurgulandı.

Raporda, “Yetersiz çalışanla ve işçi için gerekli ekipman sağlanmayarak müdahale edilmesi; hava müdahalesi için uçak-helikopter yetersizliği; mahallî idareler ve halkla koordine olmama, bilgi paylaşmama, ‘ben yaptım oldu’ zihniyeti ormanlarımızı yakmıştır” tabirlerine yer verildi.

YAPILMASI GEREKENLER

Yangınların akabinde uygulanan siyasetlerin da yanlış ve eksik olduğuna dikkat çekilen raporda, yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

– Elimizde uçak varken kiralama yoluna gidilerek kamu ziyanına sebebiyet verenler; yangını tedbire vazifesini yerine getirmeyenler yargılanmalı.

– Orman Genel Müdürlükleri ve Bakanlıkta vazifeli tüm çalışanları liyakat aslına nazaran iş teminatlı olarak istihdam edilmeli, sendikal hakkın demokratik formda kullanımı sağlanmalı.

– Yangın söndürmede kullanılması gereken uçak ve helikopter eksikleri giderilmeli; araçların bakımı ve hazırlığı hemen yapılmalı.

– Yangın sonrası yangın alanları korunmalı.

– Alanda uzman bilim insanlarının, derneklerin görüşleri doğrultusunda; sermaye çıkarına nazaran değil, halkın ve tabiatın faydasına davranılmalı.

– Evsiz kalan, geçim kaynakları yok olan halka kaynak ayrılmalı.

– Yanan hayvanların tedavisi, korunması için gerekli tedbirler derhal alınmalı.

– Orman köylülerinin, yöre halkının, ormanların korunması ve geliştirilmesi için gerekenler yapılmalı; köylüler, halk, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler sürece dahil edilmeli.

– 28 Temmuz’da çıkardığınız Turizm Teşvik Yasası derhal geri çekilmeli.

– Orman alanları üzerinde, yangın çıkmasında kıymetli hissesi olan yapılaşma baskısı, HES’ler, elektrik çizgileri üzere baskılar azaltılmalı.

– Salt ekonomik nedenlerle endüstriyel ormanlar kurulmasından vazgeçilmeli, mevcut ormanların bakımları yapılarak yangına sağlam hale getirilmeli.

– İklim krizi ile gayret için kömürlü elektrik santralları inşa etmek üzere fosil yakıt merkezli güç siyasetleri hemen terk edilmeli. Yangın, sel üzere felaketlere karşı iklim adaleti temelli siyasetler geliştirilmeli ve uygulanmalı. Yanan yerleri turizm, maden, güç şirketlerine ranta, talana açmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin.

Cumhuriyet