Çalışanları ziyaret eden CHP Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç,“önünde siz yanında biz, daima bir arada bu sorunu çözeceğiz” dedi. UZEL Makina çalışanlarının , ihaneti yaşadığını söz eden Nakliyat İş Genel Lideri Ali Istek Küçükosmanoğlu ise 2 milyar 300 milyon  lira bedelindeki fabrika yerinin 223 milyona satıldığını belirterek kamunun ziyana uğratıldığını kaydetti. 

PERSONELLERIN HAK GAYRETI 13’ÜNCÜ YILINDA

1960’lı yıllarda yerli traktör üretmeye başlayan Türkiye’deki birinci büyük sanayi işletmelerinden biri olan İstanbul Edirnekapı’daki Uzel Fabrikası, 2008 yılından itibaren adım adım iflasa sürüklendi. 2013 sonunda resmen iflas kararı verildikten sonra tasfiye süreçleri başlayan fabrikada çalışan 2200 çalışanın 5 aylık maaşı ve tazminatları 13 yıldır ödenmiyor.

13 yıldır gayretlerini sürdüren emekçiler bir sefer daha direnişi yükseltme kararı aldı. DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası öncülüğünde Edirnekapı’daki fabrikanın önünde direnişe geçen çalışanların hareketi iki haftayı geride bıraktı. 

Uzel personellerinin çabalarını yakından takip eden, destekleyen ve TBMM  tabanında de sorunun tahlili için efor gösteren CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ile birlikte personellerin direniş çadırını ziyaret etti. 

“BİRİLERİ ÜLKENİN BİRİKİMLERİNİ BABASININ MALIYMIŞ ÜZERE HARCIYOR”

Uzel Makine Fabrikası’nın 20. yüzyılda Türkiye’nin endüstrileşme atağında kıymetli bir yere sahip olduğunu söz eden Yüksel Mansur Kılınç, “Uzel, uzmanlarıyla, teknolojisiyle, endüstrisiyle, atölyesiyle bu ülkenin büyük birikimi ile kuruldu. Bu ülkeye büyük katkılarda bulundu” dedi. 

Artık işverenin oğlunun “burayı benim babam yaptı, nasıl olsa iktidar da patrondan yana. İşçiye  istediğim oyunu oynarım. Her türlü haksızlığı da yaparım” anlayışında olduğunu anlatan Kılınç, “Devletin tam da lazım olması gereken yer burası. Birileri ülkenin birikimlerini babasının malıymış üzere harcayabilir. Etrafımız mirasyedilerle dolu. Fakat biz ülkenin birikimlerini muhafazaya devam edeceğiz. Ülkeyi yönetenlerin ve devletin bu birikimlerin en kıymetli koruyucuları olması gerekir” biçiminde konuştu. 

“BİZ UZEL MESELESINI ÇÖZECEĞİZ”

Uzel’in yalnızca çalışanlarının mağdur edildiği, direnenlerin yok sayıldığı hukuksuz bir süreç değil, birebir vakitte bu ülkenin yönetilemedeğinin de en değerli örneklerinden biri olduğuna vurgu yapan Kılınç,  kelamlarını şöyle sürdürdü: “Biz Uzel sıkıntısını çözeceğiz. Haksızlığa uğrayan, ter döken, hakkını alamayan, işe giremeyen, işsiz kalan işçilerle, yani emek dünyasıyla birlikte emeğin sıkıntılarını çözeceğiz. Diyebilirsiniz ki; Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili geldi vaatte bulundu. Hayır arkadaşlar, ben vaatte bulunmuyorum.  Buradaki dayanışma örneği Türkiye’de bir dayanışmaya dönüştüğünde,  içinde ve önünde siz,  yanında biz olduğumuz vakit çözeceğiz. Yani daima birlikte çözeceğiz.” 

“İŞÇİLER PARA BABALARININ DÜŞMANLIĞINI SARI SENDİKALARIN İHANETİNİ GÖRDÜ”

Yüksel Mansur Kılınç’ın  emekçi sınıfının gayretine olan hassaslığı ile başından beri UZEL makine emekçileriyle birlikte olduğunu söz ederek kelamlarına başlayan Nakliyat İş Sendikası Genel Lideri Ali Istek Küçükosmanoğlu ise “UZEL Makine emekçileri burada para babalarının emekçi düşmanlığını,  sarı sendikacıların ihanetini gördü” dedi. 

Bu süreçte  Türkiye’de gerçek manada hakkın, hukukun, adaletin olmadığını yaşayarak gördüklerini  vurgulayan Küçükosmanoğlu şöyle konuştu: “ Burada açıktan  kamunun ziyana uğratıldığı bir süreç var. UZEL Makinanın yanı başında, 14 bin metrekare olan  yeri peşkeş çekildi. Piyasa bedeliyle bu yerin pahası tam 2 milyar 300 milyon  lira olması gerekir. Ancak ne kadara  satıldı? 223 milyona. Başkan Uzel, istinaF duruşması kademesinde davadan feragat etti. Lider Uzel’e buradan soruyoruz. Hangi ihanetin, hangi alçaklığın karşısında bu davadan feragat ettin? “

Birebir vakitte bir avukat olarak da Uzel belgesini takip ettiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise Uzel’in büsbütün hukuk dışı bir yolla tasfiye edildiğini ve emekçilerin haklarının gasp edildiğini söz etti. 

UZEL’İN ENDÜSTRILEŞME ATAĞINDA VE EMEK GAYRETINDEKI KIYMETLI YERİ

1960’lı yıllarda yerli traktör üreten Türkiye’deki birinci büyük işletmelerden biri olan Uzel’de,  o yıllarda DİSK’e bağlı Maden-İş Sendikası’nın güçlü bir örgütlülüğü bulunmaktaydı.Türkiye tarihinin en büyük emekçi aksiyonu olan 1970’teki  15- 16 Haziran direnişine değerli iştirak sağlayan öncü işletmelerden biri olan Uzel’de çalışan 2 emekçi 1977 1 Mayıs katliamında ömrünü yitirmişti. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Türk- Metal Sendikası’nın  örgütlendiği fabrika, 2008 yılından itibaren tasfiye sürecine girerken 2 bin 200 emekçi çalışıyordu. 

Maaşları aylarca verilmeyince emekçiler tabiatıyla aksiyona başladı. 17 gün boyunca Fabrikadan çıkmadı.Türk Metal’in  tüm hakların verileceğine dair çalışanlara kelam vermesi üzerine aksiyon sona erdi. Fakat ortadan geçen yaklaşık 13 yılda emekçilerin hiçbir hakkı verilmezken Türk Metal de gayretten çekilerek emekçileri yalnız bıraktı. 

Fabrika 2013 yılında resmen iflas sürecine girerken makine ve ekipmanları bina içerisinde bekletilmeye devam ediyor. 2019 yılında yapılan ihale ile fabrikanın piyasa bedeli 2 milyarın üzerinde olan 14 bin metrekare yeri 233 milyona Vera Varlık isimli şirkete satıldı ve şirket Uzer ailesinin borçlarını devraldı. Ailenin varislerinden  Başkan Uzel, ihale sürecine itiraz etti. Fakat istinaf evresinde Başkan Uzel, davadan feragat etti. Nakliyat İş Sendikası Genel Lideri Ali Istek Küçükosmanoğlu, ihaleyi kazanan şirketin paravan şirket olduğunu, fabrika yerine rezidans, AVM yapılması istikametinde pazarlıkların yapıldığı savını lisana getiriyor.

Cumhuriyet