Korkusuz gazetesi muharriri Memduh Bayraktaroğlu, bugünkü köşesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve HaberTürk programcısı Veyis Ateş’i gündemine aldı. Bayraktaroğlu yazısında Soylu ve Ateş’in mesleğinin birbirlerine paralel olarak yükselişine dikkat çekti.
Memduh Bayraktaroğlu, “İnemeyeceğiniz yüksekliğe diğerlerinin yardımıyla çıkmayın” başlıklı yazısında Süleyman Soylu’nun 2009’da Demokrat Parti’den (DP) istifa edip AKP’ye katılma sürecini ele aldı.
Bayraktaroğlu, Soylu’nun DP seçmeninden AKP’nin 2010 referandumuna ‘Evet’ oyu istediğini sav etti.
Soylu’nun AKP ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takviye olması sebebiyle DP Genel Lideri Hüsamettin Cindoruk tarafından Disiplin Kurulu’na verildiğini söyleyen Bayraktaroğlu, Soylu’nun AKP’ye geçmesiyle birlikte Veyis Ateş’in yükselişine de dikkat çekti.
Bayraktaroğlu’nun yazısı şöyle:
“Süleyman Soylu, DP Genel Başkanı’ydı…
Genel Başkanlığındaki DP, 2009 mahallî seçimlerinde başarılı olamayan Soylu, genel başkanlıktan istifa etti…
O günden sonra üye olmamakla birlikte AKP’ye takviye vermeye başladı…
12 Eylül 2010 referandumunda; AKP’den bağımsız olarak bütün Türkiye’yi dolaştı…
DP’li seçmenlerden anayasa değişikliği için “evet” oyu istedi…
?
2012’ye kadar tekrar dışarıdan AKP’ye ve bir vakitler ağır hakaretler ettiği Erdoğan’a takviye oldu…
AKP ve Erdoğan’a verdiği dayanak nedeniyle…
DP Genel Lideri Hüsamettin Cindoruk’un talebi üzerine parti Disiplin Kurulu’na verildi…
Yapılan parti içi yargılama sonucu DP’den ihraç edildi…
?
DP üyesiyken, Erdoğan’a verdiği dayanak çalışmalarının semeresini gördü… Ve…
Erdoğan tarafından AKP’ye davet edildi…
2012 yılında bir merasimle AKP rozeti taktı…
?
Soylu’nun AKP rozeti takmasıyla birlikte…
O güne kadar…
İslamcı ve ama aktifliği hiç olmayan bir kanalda program sunan…
Bir internet sitesinde de köşe yazıları yayımlanan bir genç adam…
Televizyon dünyasında füze süratiyle yükselmeye başladı…
Kimdi bu genç adam?..
?
Anlatayım…
Bu genç adam…
Siyasi hayatının DYP ve DP’de geçen günlerinde Soylu’nun yanından ayrılmıyordu…
Yanlış bilmiyorsam, nikah şahitliğini de Soylu yapmıştı…
Ve birebir süreçte; Soylu’nun faal olduğu medyada çok az maaşla hayatını sürdürmeye çalışıyordu…
?
Soylu, AKP’ye transfer…
Ve… Kısa müddette AKP Teşkilatlardan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı olunca…
Bu genç adam da Habertürk Ankara Temsilciği misyonuna getirildi…
?
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’na atanması üzerine Habertürk Genel Müdürlüğü’ne tayin edildi…
Yani…
Soylu yürüyüşü sayesinde ve yalnızca 4 yılda…
Sıradan bir haber kanalı ve sıradan bir internet sitesi köşesinden…
Ülkenin en faal 3 haber kanalından biri olan Habertürk Genel Müdürlüğü’ne…
?
Ve bugün o genç adam…
Yurt dışında kaçak yaşayan…
Kara para aklama cürmüyle:
Hem ABD’de…
Ve hem de…
Türkiye’de “tutuklanmak” üzere aranan…
Kirli bir tefeciden, 10 milyon Euro avanta almış olmakla suçlanıyor…
SENİN OLMAYAN GÜCE DAYANIRSAN, O DÜŞTÜĞÜNDE SEN DE DÜŞERSİN…
O genç adamı, İçişleri Bakanı’nın talimatlarıyla füze süratiyle yükselten TV kanalı patronajı…
Yeniden füze süratiyle “zorunlu” müsaadeye çıkardı… Geri döner mi?..
?
Kanal idaresi durum değerlendirmesi yapacaktır…
Soylu, bakanlık misyonuna devam ederse…
Hiç kuşkunuz olmasın ki; o da vazifesine dönecektir…
?
Soylu misyondan alınır ise…
Onu füze süratiyle yükselten patronaj bu kere:
“Kirlenmiş şahıslarla çalışmamız mümkün değildir” diyerek bir tekme de onlar vuracaktır…
?
Elbette hayatının bundan sonrası da tekrar, bir eli yağda bir eli balda geçecektir…
Çünkü…
Kaçak tefeciden aldığı tez edilen paralar torunlarının torunlarına yetecek miktardadır…
Lakin artık: Klavyesini, kalemini, beynini ve ruhunu; kirli paraya satmış biri olarak anılacaktır…
?
Ne demişti Sadi-i Şirazi:
“Eksik olsun zilletle elde ettiğin yemek; tenceren kaynıyor, onurun devrilmiş…”.
Cumhuriyet
