Eğitim-İş Sendikası, yurt meselesine ait rapor hazırladı. Yurt sıkıntısının, eğitimde gericileşmenin acı bir meyvesi olduğuna işaret edilen raporda, “Siyasal İslam, öğrenci yurtlarını FETÖ’den beri ‘mecbur bırakarak örgütlenme’ alanı olarak görmektedir. 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP, kâfi sayıda devlet yurdu açmayıp tarikatlara dernek ismi altında yurt açma kolaylığı tanıdığı için çaresiz kalan öğrenciler, buralara mecbur bırakılmaktadır” denildi.
Yatılı ilköğretim bölge okullarına ve öğrenci sayılarına dikkat çekilerek öğrencilerin kamusal eğitim kurumlarının dışına yöneltildiğine işaret edilen raporda, “öğrencilerin dinci toplulukların yurtlarına mahkûm edildiği” vurgulandı. Raporda, 2002’den itibaren yatılı okulların sayısında yüzde 40.1; öğrenci sayısında ise yüzde 79.51 oranında azalma gerçekleştiği belirtilerek “Bu azalma, tarikatların çıkarı manasına gelirken, laik Cumhuriyetimizin kaybı olmuştur. Ensar yurtlarında çocukların cinsel istismara uğramasına meydan veren, bu karanlık tablodur” denildi.
Özel üniversite yurtlarına da yer verilen rapora nazaran, 2006’da toplam kapasitesi 228 bin 645 olan toplam 2 bin 735 özel yurt bulunuyordu. Bu yurtların 1723’ü ise vakıf ve derneklere aitti. 2021’de ise özel yurt sayısı 4 bin 406’ya, kapasiteleri ise 442 bin 245’e yükseldi. Vakıf ve derneklerin yurtları ise 3 bin 331’e çıktı. Raporda, “Devlet yurtlarının yetersizliği, ekonomik durumu biraz elverişli olan öğrencileri özel yurtlara, fakir ailelerin çocuklarını ise dernek/vakıf yurtlarına itmiştir” değerlendirmesi yapıldı.
UTANÇ SAYILARI
Rapora nazaran, 802 bin 131 üniversite öğrencisinin bulunduğu İstanbul’da, devlet yurtları bu öğrencilerin sadece yüzde 3’ünü karşılayabiliyor. Bu oran, 319 bin 406 üniversite öğrencisinin bulunduğu Ankara’da yüzde 8.8; 173 bin 611 öğrencinin bulunduğu İzmir’de yüzde 9.05.
‘TOKİ, PLANLAMA YAPMALI’
Raporun sonuç kısmında, barınma probleminin çözülmesinin toplumsal devlet unsurunun gereği olduğuna işaret edilerek şunlar kaydedildi: “Olması gereken bu muhtaçlığın bir dal ve istismar alanı olmaktan çıkarılmasıdır. Başöğretmen Atatürk’ün ‘kimsesizlerin kimsesi’ olsun diye kurduğu Cumhuriyette, ülkenin geleceği olan gençler kimsesiz, yersiz yurtsuz bırakılamaz. Gökdelenler, rezidanslar ve statlar inşa eden TOKİ’yle birlikte acilen yurt planlaması yapılmalı. ‘Barınamıyoruz’ diyen öğrencilerimize karşı marjinalleştirici ve maksat gösterici lisan terk edilmeli. Belediyelerin atıl binaları parkta yatan çocuklarımıza açılmalı. Konut kira artışları kontrole tabi tutulmalı.”
PANDEMİ MAZERETİYLE YASAK KARARI
İstanbul’da başlayan “Barınamıyoruz” hareketleri, Malatya, Ankara, İzmir, Kocaeli, Diyarbakır, Antalya, Aydın, Hatay, Eskişehir, Adana, Manisa, Edirne ve Kayseri’de de yapılmaya başlandı.
Eskişehir Valiliği ise koronavirüs önlemleri gerekçesiyle öğrencilerin toplanmasını yasakladı. Eskişehir Genel Hıfzıssıhha Kurulu’nca alınan kararda “öğrencilerin çeşitli sebeplerle bir ortaya gelebilecekleri, bu durumun da virüsün yayılım suratının artmasına neden olacağı değerlendirildiğinden toplumsal arayı azaltan ve koronavirüs önlemlerini ihlal eden toplanmaların önlenmesine…” tabirlerine yer verildi.
Cumhuriyet
